Selamlar kuzucuklarım. İlk özel bölümünüz sizlerle...Baran ve Melina'yı gerçekten özlediğimi fark ettim bugün ve hemen bölüm yazıp atayım dedim.
İyi okumalar. Şarkıyı açmanızı tavsiye ederim😊
Gözlerimi yarım yamalak açıp bir süre tavana baktım. Rüyamda künefe yiyordum ve şu an canım acayip derecede künefe istiyordu. Yanı başımda ki ışığı açıp saate baktım.
23:49'ü gösteriyordu. Baran'la yatağa erken girdiğimiz için uykumu almış gibiydim.Derin bir nefes verip işaret parmağımla Baran'ı dürttüm. Horul horul uyumaya devam edince bir kez daha onu dürttüm. Of Baran ya... sinirle nefes verip iki elimle onu iyice bir sarstım.
Gözlerini korkuyla açıp bana baktı. "Hı? Ne oldu, geldik mi?"
Kaşlarımı çattım ve güldüm. "Nereye hayatım?" Bana bir süre boş boş bakıp eliyle gözünü ovdu ve yatakta dineldi. Ne kadar da tatlısın be adam! Ama bir künefe olamazsın!
"Baran ya... benim canım çok künefe çekti."
"Ne? Künefe mi?" Başımı aşağı yukarı salladım. Şaşırmıştı. Gerçi ilk kez böyle birşey aşermiştim. Baran bana bakıp güldü ve beni kendine çekip saçlarımdan öptü. "Isırırım seni!" Güldüm. "Ya Baran... napalım? Çıldıracak gibiyim..." başımı kaldırıp yüzüne baktım. "Şu an künefe kadar tatlısın!"
"O zaman beni ye." Sinsice güldüm ve yanağına yaklaştım, "Yaparım, bilirsin..." gözlerini sım sıkı kapattığı gibi yanağını ısırdım. "Ahh..." dedi acı bir sesle ve geri çekildiğinde deli gibi gülmeye başladım. Elini yanağına götürüp bana alttan alttan baktı. "Hadi künefe bulalım." Baran büyük adımlarla lavaboya doğru yol aldı. Bende ayağa kalkıp ışığı açtım ve altıma bir tayt üzerime de bol bir tişört giyip yatağa oturdum. Baran lavabodan çıktı ve eşofmanlarını giyip yanıma geldi.
Elini uzattığında hafif bir tebessümle elini tuttum ve yataktan kalktım. Elini omzuma attı ve birlikte odadan çıktık. "Bizim çocuklar nasıl ?" Sorusuyla birlikte sırıttım, "Şu an içeriden 'Künefeeee' diye bağırdıklarını duyar gibiyim." Ve kahkaha atarak evden çıktık.
Arabayla Sokak sokak gezerken çoğu yerin kapalı olduğunu fark ettik. Sinirle nefes aldım, "Allah aşkına bu saatte kapatılır mı ya?!" Baran bana baktı ve gülerek, "Güzelim gece yarısı oldu..." dedi. Daha da sinirlendim,
"Olabilir! İnsan düşünür hamile kadınlar vardır, canları birşey falan çeker geç kapatalım diye, değil mi? Ama yok düşüncesiz millet!" Baran kurduğum cümleye deli gibi gülmeye başladı. O gülünce bende sinirle karışık güldüm ve Baran'ın omzuna vurdum, "Ya gülme sinirliyim zaten!"
"Aha! Açık gibi!" Gözlerimi irileştirip Baran'ın baktığı yere döndüm.
Künefeci Hasan
İçimden dua ettim, ya Hasan abi noolur künefe bitmemiş olsun! Hasan abiiim!
Baran arabayı mekanın önüne gelişigüzel park etti. Birlikte arabadan inip camdan içeriye baktık. Işıklar açıktı ama kapı kilitliydi. Ve ağlamaya başladım. Evet, evet bu durumda şu an ağlamaya başladım. Ya Allah kahretmesin bu hormonları! Nerede ağlayacağımı, neden ağlayacağımı kestiremiyordum!
"Heey, meleğim ağlama!" Baran beni kendine çevirdi ve alnımdan öptü. "Şşht... bebeğim hayır ağlamak yok o künefeyi bulacağım.. tamam mı?" Gözyaşlarımı sildi ve bana 'Tamam mı?' Dercesine bir bakış attı. Başımı aşağı yukarı salladım. Son kez yanağıma öpücük bırakıp cama vurmaya başladı. Yaklaşık 5-10 saniye sonra bir adam çıktı karşımıza ve kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...