SELAM!56. Bölüm.
*Sen bana ait, ben sana ait.**Şarkıyla dinleyebilirsiniz.*
Görüş alanıma siyah bir araba girince arabayı olduğum yerde bırakıp oraya doğru koştum. Ormanlık bir alanda, arabasının çamura saplanması çok normaldi.Nefes nefese Kapısını açtım. Şok olmuşçasına bana baktı. Tir tir titriyordu. "İyi misin?" Dediğimde cevap vermek yerine kolumu kavradı ve yüzüme baktı. Üzerimdeki montu çıkartıp omuzlarının üzerine bıraktım ve onu kucağıma alarak arabaya doğru ilerledim. "Araba..." dedi zar zor. "Halledeceğim."
Çisil'i arka koltuğa uzandırıp, adamlarımdan birini arayaıp arabayı halletmesini söyledim. Üzerinde ki montumu düzleyip sürücü koltuğuna geçtim. Klimayı sıcağa getirdikten sonra orman yolundan çıktım. "K-korkuyorum.." gözlerimi bir saniyeliğine kapattım. O'ydu.... Melina'mdı işte... bulmuştum onu...
"Yanındayım." Dediğimde, "Yanımdasın..." diye tekrarladı.
Aklıma Melina'nın kaçırıldığı gün geldi,
"Yanındayım Meleğim."
Bütün acı, bir an da yok olmuştu.
"Yanımdasın.."
Gülümsediğini hissettim.
(Burası Melina'nın ağzından yazılmıştı.)Arabayı evin önüne park ettikten sonra onu kucağıma alarak yatağına yatırdım. Yorganı üzerine çekip onu uyandırmamaya özen göstererek yanına uzandım. Başını hemen göğüsüme koydu ve yumuşacık elleri bileğimi kavradı. "Gitme..." diye mırıldandı yarı uykulu bir sesle. Saçlarının arasına öpücük bıraktım. "Bu vakitten sonra, İstesende gitmem meleğim."
Gün yavaş yavaş doğmaya başlarken bir paket sigarayı bitirdiğimi geçte olsa fark ettim. Hangi isimle hitap edeceğimi ne kadar bilmesemde, Melina demeyi tercih ediyordum. Birkaç saat daha hayran kaldığım yüzüne baktım. Her ayrıntısına ayrı ayrı aşıktım. Kirpiğinin üzerinden öptüğümde yerinde kıpırdandı. Gülümsedim ve geri çekildim. Gözlerini ovuşturarak açtı ve bakışları yavaşça bana döndü. "Günaydın Meleğim..."
Dudakları aralandı, hemen ayağa kalktı. "Baran, hemen ümit bağlama. Bak herşey, herşey tam oturmuş değil, ben ne ya-" ayağa kalktığımda sustu. Ağır adımlarla yanına gittim ve yüzünü avuçladım. Dudakları büzüşünce gülümsedim. "Melina'sın işte. Daha fazla acı çektirme bana." Yutkunmaya çalıştım. "Tanırım ben seni..."
Gözlerini kapattı. Yavaşça dudağına doğru eğildim. Dudaklarımız birbirine değince gözlerini irileştirdi. Bu gülümsememe neden olurken, Kaşlarımı kaldırdım 'Hadi' dercesine. Dudağımın üzerinde gülümsedi ve dudaklarını araladı. Ben Buna hasret, buna aşık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
أدب المراهقين- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...