67. Bölüm: Öldü?Hayatın size karşı acımasız olduğunu düşünüyorsunuz değil mi?
Evet,öyle.
Ama bir gerçek var ki hayat en acımasız oyunlarını benim üzerimde deniyordu.
Ağlamak? Çözüm değildi, rahatlatmıyordu. Bağırmak, haykırmak? Hiçbir işe yaramıyordu.
Giden gitti mi? Gitti.
Bağırsan, çağırsan, deliler gibi ağlasan kaç yazar giden geri dönemeyecekse?
Ama insan ağlıyor, haykırıyordu.
———
Ağlamaktan ve uykusuz kalmaktan kızarmış olan gözlerine baktı Melina, karşısında ki aynadan. Bacaklarını kendine çekti ve bakışlarını balkona doğru çevirdi. Çıkmıyordu. Onun o güzel yüzü aklından çıkmıyordu. Aşağıdan gelen gürültüler onun içinde girdiği kaostan çıkarttı. Bacaklarını yavaşça yere değdirdi. Vücudunun titrediğini hissetti. Aldırmadı. Ocak ayı idi ama Melina umursamıyordu bu durumu.
Melina küçük adımlarla odasından çıktı. Merdivenleri inmeye başladı. Her adımında gözünün önüne anıları geliyordu. Son bir basamakta Melina'nın kanı çekilmişti. Yere, dizlerinin üzerine düştü. Salonda ki herkes korkuyla Melina'yı yerden kaldırdı.
Kalbi acıyordu.
Etrafında ki herkese boş boş baktı. Arıyordu, gözleri o'nu arıyordu.
"İyi misin?" Diye sordu Mert tedirgin bir sesle ve kollarına baktı. Bu havada neden kısa kollu giyerdi ki? Melina bir elini diğer koluna götürdü ve kalabalığın arasından geçerek salona girdi.
Baran'ın her zaman oturduğu koltuğa yerleşti. Durmadan yaşlar akıyordu gözlerinden.
Acıydı, yokluğu.
Melina herkesin ona pür dikkat baktığını fark etti, ama o bakışlarını Akın'a çevirdi. Herkes harap olmuştu, bunun farkındaydı. Ama kimsenin canı kendi canı kadar acımıyordu sanki. "Devam.." diyebildi sadece Melina. Üç gündür ağzından çıkan ilk kelimeydi. Akın itiraz etmedi, devam etti; "Bizim, bilhassa Baran'ın birçok düşmanı var bildiğiniz gibi.." dedi Akın. Onun için de çok ama çok zordu. Devam etmeye çalıştı; "Herkes düşünüldü, herkesle tek tek ilgilendi ama yok bulamadık...." Akın fark etmiyordu ama anlatırken ağlıyordu. Başını eğdi ve parkeyle bakışmaya başladı. Derin bir nefes çekti, başını kaldırdı. Bu kadar kolay olamazdı . "Ama bulacağım! Kimin yaptığını bulacağım! Baran'ı bulacağım..." Dedi. Melina'da mimik belirmedi.
Herkes sessizleşti..
Mert'in telefonunun çalmasıyla Akın'la Mert hemen ayaklandı. Evden çıkacakları sırada Mert dayanamayıp Melina'ya sarıldı. Ama Melina karşılık veremedi. Öylesine güçsüzdü ki... Mert ağlamaya başlayınca hemen evden çıktı. Akın geldi, Melina'nın karşısına geçti. "Ümit; en önemli şey. Kaybetme." Melina'nın gözlerinde ki yaşlar usulca aktı. Akın'ın elini elinin
Üzerinde hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...