-70-

3.2K 162 20
                                    




70. Bölüm
*Seni hissedebiliyorum...*

Ölüm işte, hiç beklemediğin bir anda karşına çıkıyor.





"Bir tanem ye hadi şunu," baygınca Arya'ya baktım. "Aryacığım, güzelim bak annemle babamı zor gönderdim, sende kalma artık burada." Başını iki yana sallayıp kaşığı kaseye bıraktı, "Bu halde seni bırakamam," gülümseyerek elini tuttum.

"Git... lütfen." Derin bir nefes aldı, çorbayı göstererek gülümsedi. "İçince gideceğim, söz." Dedi. Tebessüm ederek kaşığı tuttum ve çorbadan alarak ağzıma götürdüm. Ben çorbayı içerken, Arya o sırada etrafı düzlemişti. Çorbadan son bir kaşık alıp tepsiyle birlikte ayağa kalktım. Aniden gözlerim karardı, birkaç saniye gözlerim kapalı bir şekilde ayakta durdum.

Gözlerimi araladığımda herşey yavaşça yerini buldu. Derin bir nefes alıp mutfağa girdim. Kaseyle kaşığı makineye koyup küçük adımlarla mutfaktan çıktım. Arya çantasıyla birlikte merdivenlerden indi. Sıkıca sarıldı ve bir ton şeyler söyleyip nihayet evden çıktı.

Salonda kalmak istemedim, Odaya çıktım. Kapıyı yavaşça kapattım ve balkona doğru ilerledim. Sandalyeyi çekip oturdum ve dışarıya baktım. Günlerden Pazartesi'ydi. Onsuz geçen günlerim gittikçe çoğalıyordu. Şaşırtıcı, bir şekilde yaşıyordum.

Hırkamın ceplik bölümünden bir dal sigara çıkarttım ve yakarak derin derin içime çektim. Ağzımdan çıkan dumanlar havayla karışıp yok oluyordu. Gözlerimi kapattım. Sanırım biraz uykum vardı. İçeriden gelen tanıdık melodi sesi kulaklarımı rahatsız etmişti. Oyalana oyalana ayağa kalktım ve ağır ağır aşağı indim. Belki arayan kimse açmayacağımı düşünür kapatır diye düşündüm, ama telefon hala çalıyordu. Oflayarak Telefonu elime aldım ve arayana baktım.

Gizli Numara Arıyor....

Uğraşmak istemedim, telefonu masaya bıraktım. Yorgun bir şekilde salona girdim ve açık olan camdan dışarıya baktım. Her yer bembeyaz kardı. Güzel gözüküyordu ama görmek istemiyordum. İlk önce camı kapattım, daha sonra perdeyi çektim.
Bir süre sonra melodi sesi de kesildi. Televizyonu açıp koltuğa yerleştim. Göz kapaklarımla savaşmayı bırakıp gözlerimi kapattım.

Ve o'nu,

Sevdiğim adamı görmeyi diledim.




——-

Baran'ın gidişinin üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve herşey saçma bir şekilde devam ediyordu. Herkes bir şekilde yaşıyordu. Bende öyle. Sadece yaşıyordum. Benim yaşamım sadece nefes alıp vermekten ibaretti.

Arabadan tedirgin adımlarla indim. Annemin, Arya'nın ve Derin'in büyük ısrarlarıyla okula gelmiştim. Ama inanır mısınız içimden hiçbir şekilde dans etmek gelmiyordu. Daha doğrusu içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu.

Salona girer girmez kızların bakışları beni buldu. Hepsi bir ağızdan 'Hocam.' Diye bağırarak boynuna atlamışlardı.
Onlarla kısa bir konuşma yapma gereği duymuştum. En azından bunu hak ediyorlardı.

"Kızlar biliyorum uzun süredir o kadar geri kaldınız ki çoğu şeyden... hepsi için özür diliyorum sizden. Kolay şeyler yaşamadım... acım hala dün gibi taze. Biliyorsunuz ki... Aylardır sizinle bir show için hazırlandık... ter döktük, çabaladık, emek verdik. Ve ben sırf acım var diye sizin onca emeğinizi yok sayamam. Buna hakkım yok. Bu yüzden kaldığımız yerden devam edeceğiz ve o gün o showu hayalimizde ki gibi tamamlayacağız."

"Hocam... sizi seviyoruz." Gözlerim yavaş yavaş dolarken gülümsedim. Hepsi tekrardan ayağa kalkarak bana sarıldılar. "İyi ki varız." Dedi Zeynep. "İyi ki varız."

SON BAKIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin