67. Bölüm— Beklenmeyen Veda
1 HAFTA SONRA..."Ağrın var mı Arya? Sırtına bir yastık daha koyayım mı?" Arya gülerek başını iki yana salladı. "Sağ ol birtanem ağrım yok şu an, ya sende bir haftadır ilgileniyorsun zaten dinlen biraz."
Karşısında ki koltuğa oturdum. "Baran bugün balayında gittiğimiz yere götürecek beni, bir gün kalacakmışız, söylemeyi planlıyorum."Derin bir nefes verdi, "Sonunda, söyle artık. Gördün mü Yamaç'la nasıl ilgileniyor ya bildiğin çocuk istiyor." Gülerek başımı salladım. "Bende istiyorum artık."
"İnan bana... bu his ömüre bedel.."
Yamaç'a baktım. Allah'ım böyle bir masumiyet olamazdı ya...
Telefonumun melodisi çalınca hemen aramayı cevapladım ve ayağa kalkıp balkona çıktım. "Alo?"
"Güzelim geldim ben,"
"Tamam canım, iniyorum."
Telefonu cebime sıkıştırıp salona geçtim. "Baran gelmiş," diyerek Arya'nın yanına gittim. Yanağına öpücük bırakıp Yamaç'a döndüm ve eline küçücük bir öpücük bıraktım. Kapı çalınca hızlı adımlarla kapıyı açtım. "Zamanlaman mükemmel!" Diyerek Derin'i de öptüm. "Abim de dışarıda. Ne oluyor ?" Diyip içeri girdi. Bende o sırada botlarımı giydim. "Nereye ya??" Çantasını yere bırakıp bana sorarcasına baktı. Ayakkabımın zibini çekip dineldim. "Anlatırım kuşum, ama güzel şeyler oluyor." Montumu askılıktan alıp evden çıktım.
Arabaya biner binmez, "Selaam!" Dedim heyecanlı heyecanlı. Bu halime güldü, "Nedir bu kadar sevindiğin şey?" Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Kemerimi taktım, "Kocamla birlikte kaçamak yapıyorum, bırakta sevineyim."
İnci gibi dizilmiş olan dişleri göstererek gülümsedi. Dudağımı ısırdım. Sanki hamile olduğumu söyleyecekmiş gibi heyecanlanıyordum. Radyoya uzanıp rastegele bir kanala bastım.
Çıkan şarkı; Sezen Aksu'nun Kolay Olmayacak adlı şarkısıydı.
"İşte bu be!" Diyerek başımı geriye attım. Bu şarkı gerçekten çok anlamlıydı.
Baran arada sırada bana bakıyor, yanağımdan makas alıyor, yol boyunca yaptığım salak saçma hareketlere hunharca gülüyordu. O gülünce, bende gülüyordum.
"Burası..." arabayı durdurur durdurmaz indim. "Çok özlemişim." Dedim etrafı incelerken. Islak çim kokusu burnuma gelince güldüm... harika!
Baran elimi tutunca o'na baktım. "Allah'ım çok şanslı bir kadınım ben!!" Diyip boynuna atladım. Gülerek beni etrafında döndürdü. Ayaklarım yerle birleşince bir an başım dönmüştü ve geriye doğru sendelemiştim. Baran hemen bileğimden tuttu ve tek hamlede kucağına aldı. "Ooo, romantiklik mi yapıyorsun sen karına?" Diyerek yanağını sıktım. Başını sağa sola döndürdü, yanaklarının sıkılmasını sevmiyordu. Eve doğru ilerlerken suratını inceledim. Allah özene bezene yaratmıştı be. Şu surat sadece bana gülüyordu, bundan daha güzel birşey olabilir miydi? Sadece bana, bana gülüyordu bana! Tamam, sakinim, sakiniz, sakinsin! Evet, bunu bile doğru yazamadım. Siz hallelersiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...