-39-

5.2K 241 16
                                    









Alkış sesleriyle Gözlerimi sildim ve teşekkür edip Derin'in yanına gittim."Harikaydın!" Dedi dehşetle.

"Derin ben... Dayanamıyorum." Birden bire Hıçkırık tutunca dudaklarımı birbirine bastırdım.

Allah kahretsin! Hep böyle zamanlarda mı gelir bu hıçkırık şeysi.

"Ay," hıçkırık. "Konuşamı-" ve hıçkırık.

Derin bana hunharca kahkaha atarken ben de ona eşlik ettim ve hıçkırıklarımla karışık kahkahalar attım. Her gülüşümden sonra ağzımdan bir hıçkırık kopuyordu ve bu hayli komikti.

Derin'in aniden kahkaha sesi durunca bende ciddi bir konuma girdim diyordum ki bir hıçkırıkla uçup gitti.

"Noldu Derin?"

"Yağız..."

"Ne?" Dedim hıçkırığımı durdurmaya çalışırken. Yağız görüş alanıma girince,
"Naber bro?" Dedim sırıtarak.

Yağız sesli bir şekilde gülünce dudaklarımı birbirine bastırdım ama hâlâ hıçkırıyordum. Yağız Derin'in yanına gitti ve elini tuttu. Dudaklarının hareket ettiğini görünce bakışlarımı çoşan kişilere döndürdüm.

"Hadi gidelim." Diyerek ayağa kalkan Derinle bakışlarımı ona çevirdim.

Başımı iki yana salladım. "Daha yeni gelmiştik ama,"

"Hadi bize gidelim. Hem gıybet yaparız. Burası çok gürültülü."

Kafamı salladım ve çantamı aldığım gibi sağa sola yalpalanarak bardan çıktım. Derinle Yağızda çıkınca, Yağız'ın arabasına bindik.

"Melina konaktaki eve gideceğiz. Öbür ev tadilatta."

Kafamı salladım ve ağırlaşan göz kapaklarımı daha fazla zorlamadan kapattım.

~•~•~•

Gözlerimi kırpıştırarak açıp etrafı denetledim. Derin kıçını dönmüş uyuyordu. Saate baktım ve lavaboya girdim.
İşlerimi hallettikten sonra odaya geçtim . Aynadan kendime bakınca sesli bir şekilde 'Yuh' çektim.
Derin'in boyu kısa olduğu için ona normal olan şortlar bende acayip kısa duruyordu. Üzerimde ki askılı siyah badiye baktım ve seslice güldüm. Saçlarımı ellerimle tarayıp odadan çıktım.

Meltem teyzeyle Ahmet amca yurt dışında olduğu için ev boştu. Merdivenleri indim ve mutfağa girdim. Aclıktan ölebilirdim. Gerçekten ölebilirdim.

Hiç Derin'i bekleyemezdim. Dolaptan büyük boy nutella ve dilimli ekmeği çıkartıp, bar taburesini çektim ve oturdum. Heyecanla kapağı açarak bıçağı içine bandırdım.

Masada duran telefonumu elime aldım ve Say Something adlı şarkıyı açtım. Şarkıyı sessizce mırıldanırken, önümde ki harika şeye odaklandım ve bir kaç dilim çıkartıp üzerlerine nutellayı sürdüm. Pas vermeden hepsini yiyecektim. Sonradan durup tek tek koyamazdım. İlk hepsini koyup ondan sonra ard arda gömecektim. Evet, akıllıydım.

SON BAKIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin