Yorumlarınızı bekliyorummm💙
İyi okumalar...
3 HAFTA SONRA...
Herşey rutin bir şekilde giderken, Baranla ben ayrı bir koşuşturma içersindeydik. Düğün mekanına da karar vermiştik. Denize karşı olan bir yerde olacaktı. Gelinlik ve damatlığa da karar vermiştik. Herşey güzel gidiyordu. Okulda mutluydum. Meriç'le de çok iyi anlaşmaya başlamıştım. Hatta kanka gibi birşey olmuştuk. O bana sırlarını bile anlatıyordu.
"1 hafta sonra düğün var!" Derin kendi etrafında dönmeye başlayınca ona doğru döndüm.
"Ve sen, kıyafetini hâlâ seçmedin."
Güldü ve aynadan kendine bakıp saçını yan tarafa attı.
"Sen öyle zannet. Bugün okul çıkışı gidip alacağım."
Merakla yanına gittim. "Nasıl birşey?"
"Görürsün."
Odamdan çıktı ve kendi odasına girdi. Bende yıkanma kararı aldım.
"BEN ÇIKTIM" Derin'in bağırmasıyla eşyalarımı dolaptan çıkarttım. Suyu ayarladıktan sonra duş kabinine girdim. Su bütün vücuduma yayılınca şampuanı açtım ve az miktarda saçıma döktüm. Saçlarımı duruladıktan sonra Kabinden çıkacağım sırada kapının açılmasıyla çığlık atıp arkamı döndüm.
"Ah, pardon. Çıkıyorum!"
Baran telaşlı sesiyle anında lavabodan çıktı. Ürkekçe bornozumu alıp üzerime geçirdim ve bende lavabodan çıktım. Baran da üzerini değiştiriyordu.
"Pardon öküzlük ettim." Üzerine tişörtünü geçirdi. "Yoo sorun değil." Eşyalarımı alıp lavaboya gireceğim sırada,
"Ben çıkıyorum sen giyin." Diyerek odadan çıktı. Bu sıralar ikimizde de bir utangaçlık vardı, nedeni hâlâ bilinmiyor.
Hazırladığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim ve aynanın karşısına oturdum. Tarağı alacağım sırada kapı çaldı.
"Girebilirsin Baran." Dedim gülerek. Kapı aralandı ve Baran içeri girdi. Hiçbir şey demeden arkamda durdu ve elimdeki tarağı alıp saçlarımdan tutamlar aldı.
"Gerek yoktu." Dedim şaşkınlıkla aynadan ona bakarak.
'Şşh' diye bir ses çıkardı ve saçlarımı çözmeye başladı. Ben dikkatlice yüzüne baktım. Sanki çok önemli bir iş yapıyormuş gibi kaşlarını çatmış büyük bir özenle saçımı tarıyordu.
"Ne oldu?" Gözleri aynadan beni buldu.
"Hiçbir şey. Neden?"
Dudağımı büzdüm.
Saniyesi geçmeden hiç beklemediğim bir soru yöneltti.
"Çocuğumuzun kız mı yoksa erkek mi olmasını isterdin?"
Kaşlarım yumuşadı.
"Kız erkek fark etmez. İsteğim sağlıklı bir çocuğumun olması." Dedim.
Güldü.
"Orası öyle tabii ki de. Ama ben bir kızımızın olmasını isterdim, sana benzeyen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...
