"Derin ceketin bizim odada unutma!"Derin koşarak odaya girdi ve ceketini alıp çıktı. 1 saat sonra evden çıkacaktık. Gerçi uçağın kalkmasına iki buçuk saat var ama ne olur ne olmaz erken gitmeliyiz. Çantamın fermuarını çektim ve masadaki telefonumu elime aldım.
Baran cevap yazmamıştı.
Cevap yazmıyorsa, ararız.
Uzun bir beklemenin sonunda açmıştı. "Baran sonunda!"
Öksürdü,
"Pardon görmemişim. Ne oldu?"Gözlerimi en ağırından devirdim. Tam dudaklarımı aralamış birşey diyecektim ki, "Güzelim ben gelemiyorum." Diyerek bombayı patlattı Baran.
Yutkundum.
"Sabah sabah sen benimle dalga mı geçiyorsun Baran?!""Özür dilerim. Havaalanında olacağım."
Bir şey dememe fırsat vermeden suratıma kapattı.
Harika!
Gerçekten, harika!!
Gelmiyor! Söz vermişti.
-
Annem ve Babamla vedalaştıktan sonra valizlerimizi alarak bütün kontrollerden geçmiştik. Şimdi ise kapıda bekliyorduk.
Baran'ın arabası görüş alanımıza girince kaşlarımı çattım. Gerçekten gelmiyor. Arda arabadan inince, Derinle birlikte bekleme salonuna girdiler.
Siyah bir kot pantolon, siyah bir gömlek ve aynı şekilde siyah bir kravat takmıştı. Saçları her zamanki gibi dağınıktı ama bu onu çok havalı gösteriyordu. Ellerini ceplerine koydu ve bana bakmayı kesmeden önümde durdu.
O kadar sinirliyim ki! Yüzüne bir yumruk geçirme potansiyelim vardı şu an da!
Üzgün gözüküyordu ama bu hiçbir şeyi değiştirmezdi! Beni yine kandırdı.
"Ben.."
Ellerimi göğüsümde birleştirdim.
"Sen tam bir yalancısın!"
Kafasını iki yana salladı. "Üzgünüm. Gelmeye çalışacağım."
"Sana artık inanmıyorum. Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Sen beni yine yüzüstü bıraktın. Ne dersen de, bu geçmeyecek. Sen burayı." Elimi kalbimin üzerine götürdüm. "Binlerce kez kırdın. Kalp denilen birşey kalmadı bende. Parçaları batıyor sadece. Sen o parçaların üzerinden bir kez daha geçtin Baran. Ben seni hayal kırıklığına uğratmamak için direnirken, kendimi hayal kırıklığına uğrattım." Gözümden bir damla yaş aktı. "Bak artık ilk günki gibi hissetmiyorsan şimdi, tam da şu an söyle. Ben geriye dönmek istemiyorum. Ben kalbimin kırıklarıyla yaşarım. Daha fazla hayal kırıklığı istemiyorum hayatımda. Tamam sana dedim ben, iyi kötü her anında yanındayım diye ama sen bana doğruları söylemiyorsun. Hep bir yalan var ilişkimizde. Benim içinde kolay değil bunu söylemek ama," gözlerinin tam içine baktım. "Bitirmek istiyorsan eğ-"
"Sakın, sakın devamını getirme!" Dedi fısıltıyla.
Kafamı iki yana salladım. "Ben birşey yapmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...