Yukarı da ki müziği açıp dinleyelim canlarım :')Yorumlarınız önemli... unutmayın lütfen.
İyi okumalar....
Yaklaşık bir hafta sonra....
"Tüm işlemler halledildi mi?" Baran'a bakarak konuştum. Elinde ki dosyayı masaya bıraktı. "Neredeyse evet."
"İşin içine polis girecek mi?"
"Elbette girecek ama Arsel'in yakın bir arkadaşı yapacak... benimle bir işleri kalmadı. Yani kayıtlarda hala yaşadığım gözükecek ve mezarda ki kimse onun ismi yazacak."
Derin bir nefes verdim. "Bu kabus hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor..." ellerini birbirine kavuşturdu ve gözlerimin içine bakarak o güven veren sesiyle konuştu, "İkimiz de uzun bir süre kabus yaşadık güzelim ama o kabustan uyanma vaktimiz geldi. Önümüzde el ele tutuşup, gülüp eğleneceğimiz yeri geldiğinde birbirimizi boğacağımız güzel bir hayat bekliyor... bakarsın salonda koşuşturan, gece korktuklarında yanımıza gelen bizim tatlı mı tatlı küçük veletlerimiz olur..?" Baran'ın kurduğu her cümle de gözlerim irileşmişti ama en son ki cümlesinde onun koluna bir güzel geçirmiştim, "Velet deme çocuklarıma!"
Kahkaha attı, hatta o kadar güzel attı ki mehlül mehlül güzel gülüşüne bakakaldım, "Ha oldu da o kısma takıldın?"
Bu sefer ben güldüm ama hemen ciddileşerek Baran'a sorarcasına baktım, "Gerçekten istiy-" derin bir nefes alarak cümlemi kesti, "ne kadar çok istediğimi en iyi sen biliyorsun." Anında başımıaşağı yukarı salladım. "E o zaman daha neyi soruyorsun?"
"Baran bilmiyorum... zor şeyler yaşadık.. hazır mıyız anne/ baba olmaya inan kestiremiyorum." İki elimi de avuç içine aldı ve öptü. Ona tebessüm ederek baktım. Başını kaldırdı ve burnunu çekti, "Seni hiçbir şeye zorlamam güzelim önce bunu bir kesinleştirelim. Sen ne zaman istersen, o zaman olur. Ama demem o ki, o küçük vele-" kaşlarımı kaldırdığımda gülerek öksürdü ve devam etti, "Yani o küçük çocuklarımız bizi gerçekten iyileştireceğine inanıyorum ve şahsen ben baba olmaya çoktan hazırım." Baran'ın her kelimesinde Gülümsemem yayıldıkça yayıldı, "O zaman..." dedim ayağa kalkarken, "Neyi bekliyoruz?" Baran şaşkınca bana bakakaldı, "Ciddi misin?" Şok olmuştu sanırım..
"Evet ömrüm...hadi ömrümüze ömür katalım.."
Ve ellerinden tutarak onu ayağa kaldırdım.
————
"Şaka yapıyorsun!" Dedim açık kalan ağzımı kapatırken. Derin gözlerini sımsıkı kapattı ve açtı, "Çok heyecanlıyım! Ya beklemiyordum Akın'dan böyle birşey..."
"Kızım... ne güzel işte evlenin artık zamanı geldi zaten.."
"Ay Melina çok heyecanlıyım ama... bir aya kadar düğün yaparız dedi.. bu ne acele anlayamadım!" Kahkaha attım. "Of Derin ne zamandır istiyordun zaten sende..."
"Evet ama..." gülerek elini tuttum ve güven verircesine sıktım, "Bebeğim sakın korkma, evlilik çok güzel birşey.." dudaklarını birbirine bastırdı ve gülümsedi. "Akşam abime söyleyecek..."
"Evet.. Baran'ın keyfi gayet yerinde bugünlerde sen şey kafaya takma.."
"Aynen ya... son bir iki gündür gülücük saçıyor abim... ne oldu ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...