-57-

4.3K 166 10
                                    




*57. Bölüm*

*Beni de burada öldürdün.*

Şarkı multi de var, dinleyebilirsiniz.











Güneş daha yeni doğarken gözlerimi araladım. Baran'a baktığımda yastığın izi suratına çıkmıştı. Böyle olduğundan daha tatlı gözüküyordu. Bir uyuşukluk, bayıltıcı bir rehavet hissediyordum, daha fazla uykuya ihtiyacım vardı ve uyudum.

Uykumun en derin yerlerindeyken duyduğum boğuk sesle başımı sağ tarafa çevirdim.

"Melina?"

"Efendim..." dedim uykulu bir sesle.

"Benim siyah gömleklerim nerde?"

Gözlerimi biraz daha sıktım.
"Makinede Baran, beyaz giy bugünlük."

"Melina?" Dedi, Baran. Ellerimden destek alarak yatakta doğruldum ve daha tam açamadığım gözlerle Baran'a baktım. "Parfümüm nerde?"

Başımı tekrar yastığa koydum, "Şifoniyere bak, ya bir siktir git hadi!" Çekmecenin açılıp kapandığını duydum. Büyük bir mutlulukla tekrardan uykuma döndüm.

"Melina?"

Oflayarak yerimde dikleştim. Gözümü ovalarken, sinirle, "Ne istiyorsun ya?" Diye sızlandım. Bakışlarım başımda dikilen Baran'a kaydı. Birkaç saniye nefesiz kaldım. Ya ben bu adamı böyle işe gönderiyordum! Of, ne kadar kötü bir his. Dar kesim beyaz gömleği ve birkaç tane açık olan düğmesi... kasları gömleğin içinde her an patlayacak gibi duruyordu. Kol düğmelerini düzleyip eğildi ve dudağını büzdü. "Şans öpücüğü almak istedim.."

Gülümsedim ve dudağının ucuna bir öpücük bırakıp geri çekildim. Sinirle gözlerini açtı, "İşe gitmemem için çok büyük bir nedensin..." dediğinde tam ağzımı açıyordum ki ensemden tutup dudaklarımızı birleştirdi. Yatağa çıkmak için hareketlenince onu geri ittim. "Hadi, git. Ama dikkat et bakmasınlar tamam mı?"

Göz kırptı ve odadan çıktı. Dış kapının kapanma sesiyle yataktan kalktım. Rutin işlerimi halledip, evi gelişigüzel düzledim. Kahvaltı yapmak istemediğim için kahve yapmıştım. Salona geçtim ve kumandaya uzanıp kanalları zıpladım. Yabancılar evlerini nasıl temizlediklerini gösteren bir programda durdum. Kahvemden bir yudum aldığım sırada masadaki telefonumun ışığı yandı.

Elime aldım ve arayana baktım.

Merdoo Arıyor...

"Efendim, Mert?"

"Kız maviş benim kız geldi ha."

Yerimde dikleştim. "Vallaha mı?"

"Vallaha, musaitsen sana bırakabilir miyim? Tanıdığı kimse yok, bende sadece sana güvenebilirim."

"Sorman hata, tabii ki bırakabilirsin."

"Tamam, o zaman aç kapıyı."

Kaşlarım çatılırken eş zamanlı kapı çalmıştı. Telefonu koltuğa bırakıp kapıyı açtım. Bir Mert'e bir yanındaki kıza baktım. "Aa, hoşgeldiniz. Bu ne kadar da şaşırtıcı bir süpriz." Kızın kolundan tuttuğum gibi içeri çektim ve Mert'e döndüm. "İnsan haber verir, hazırlık yapardım!" Mert omuz silkti ve yanağımdan makas alıp, sevgilisinin dudağına da bir busecik bıraktı. Gözlerimi kapattım.

"Derin ve Arya da geliyormuş. Takılın bakalım." Dedi Mert sevgilisine aşkla bakarken. Bu haline güldüm ve, "Bay bay Mert." Diyerek kapıyı suratına kapattım.

SON BAKIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin