İYİ OKUMALAR GENÇLER!🙇🏼♀️
"Yaşattığını yaşamadan ölmez kimse. O yüzden daha görecek güzel günlerim var."
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•Günler hızlıca geçiyordu. Ve bugün, tam tamına 1 ay oldu... koskocaman 1 ay... kendimle savaştığım 1 ay... ve onsuz 1 ay...
Ve bugün;
23 Temmuz 2017
Daha bir kaç ay öncesine kadar bugün için planlar yapıyorduk. Nişanlanacaktım sevdiğim adamla... ama olmadı. Yalan oldu gitti tüm hayallerim.
Bir ay boyunca evden hastaneye koşturuyordum. Artık ağrılarım daha da artmaya başlamıştı. Kemoterapiye başlamıştık bu arada. Yağız ve Derin hep yanımdaydı. Baran'ı sorarsanız... Uzaktan görebiliyorum sadece. Berbat bir haldeydi. Her gün içiyormuş ve eve bir kaç saat gelip geri gidiyormuş. Daha da dağınık olamaya başlamış. Okula gitmiyormuş. Deli gibi istediği mimarlığı kaçırmasını istemiyordum. Sanırım işleri daha kötü yapmıştım. Onu o kadar özledim ki şu bir ay içerisinde... Ne kadar kanlı canlı sarılamasam da Allah'a şükür rüyalarıma giriyordu ve orada sarılma şansı buluyordum.
Şimdi ise gene hastane odasındaydım.
Bülent abi içeriye girince yerimde dikleştim.
"Nasılsın bakalım Melina,"
gülümsedim.
"İyi olacağım İnşallah," dedim ve saçlarımı yan tarafa attım.Elimi geri çektiğimde elimde gördüğüm bir tutam saçla gözlerim dolmaya başladı. Olmaz değil mi? Olmamalı.
Bülent abi hızla yanıma gelip saçları elimden aldı ve attı.
"Sakin ol. Bunun için geldim zaten," derken yan koltuğa oturdu. Gözlerimi bir kaç kere kırpıştırdıktan sonra Bülent abiye baktım.
"Korkmanı gerektirecek bir durum yok. Sana verdiğimiz ilaçlardan dolayı dökülmesi normal. Bu hastaya göre değişir. Kimisine göre belki şimdiye kadar hepsi dökülmüş olurdu. O yüzden korkma senin saçının dökülmesi normal. Saç dökülme olayı herkes de olur ve genelinde bu yoğun olur ama sen onlardan değilsin. Yani saçlarının hepsini kaybetmeyeceksin ama kestirmeliyiz. Biraz kısa olmalı," derken baş parmağıyla işaret parmağını belirli bir aralıkta bıraktı ve gülümsedi.
"Saçlarımı tamamen kaybetmeyeceksem sorun değil kestirmek," dedim.
"İşte benim Melina'm," deyip, ayağa kalktı.
"Ben ayarlıyorum," dedi ve odadan çıktı.
Bülent abinin çıkmasıyla annemin girmesi bir olmuştu. Elindeki tepside çay ve tost vardı.
"Ne oldu?" Korkuyla bana bakınca,
"Yok bir şey bir tanem. Saçımı," dedim ve Bülent abinin yaptığı aralığı yaptım. "Şu kadarcık kesecekler," dedim ve gülümsemeye çalıştım. Başaramıyordum ama, deniyordum.Annemin de gözleri dolunca kafamı iki yana salladım ve ona bakmadan konuştum. "Yapma şunu anne."
Öksürdü."Özür dilerim. Tamam iyiyim," dedi ve tostumu önüme koydu.
"Ye lütfen..." tosttan bir ısırık aldım.
-----
"Sana çok güzel bir model yapacağım," derken saçlarımı tarıyordu Bülent abinin getirdiği bayan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ
Teen Fiction- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı- Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar.. Peri masalları ha...