- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı-
Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar..
Peri masalları ha...
Yukarıda ki müziği açalım ve okuyalım. Başa sarmanız gerekecek biraz ama olsun ;)
Son kez Yorum atmayı ve beğenmeyi unutmayın. :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
76. Bölüm; *Mutlu sonsuz olsun..*
Kızlarla deli gibi güldüğümüz, ağladığımız ve heyecandan birbirimize vurduğumuz üç saati geride bırakmıştık ve şu an düğünün gerçekleşmesine son iki saat vardı. Gelin odasında oturmuş erkeklerin gelmesini bekliyorduk.
"Ya hala inanamıyorum! Hala ve teyze oluyorum!" Kahkaha atarak Derin'e baktım. O kadar çok sevinmişti ki kendi düğün heyecanını bile unutmuştu. "Ya acaba kız mı erkek mi?" Dedi Derin düşünceli bir tavırla.
"Bence erkek."
"Ah, nerden biliyorsun?"
"Bence kız!" Dedi Anka.
"Hissederim ben."
"Baran kız mı yoksa erkek mi ister?" Başımı kaldırıp Arya'ya baktım. Baran kız çocuğunun olmasını isterdi... zamanında bu konuşmayı yaptığımızı hatırlıyordum. "Yani... herşeyden önce sağlıklı olması önemli... ama Baran kız çocuk isterdi."
"Peki sen?"
"Ben... sanırım ikisinden de isterdim."
"Ohh mis... bakarsın futbol takımı kurarsınız!"
Büyük bir kahkaha fırlattım, "Tabi canım insan değilim çünkü ben."
Kapı çaldığında kızlarla ayaklandık. Derin'e son kez sarılıp birlikte odadan çıktık ve Akın'ın girmesine müsaade ettik. Sağ koridordan bize doğru gelen Mert, Baran ve Ozan abiyi görmemizle yerimizde durduk kızlarla. Gözlerimi Baran'a diktim. Nasıl da yakışıklıydı be... bazen benim oluşu egomu okşamıyor değildi. Şuna bak ya... cidden, benimdi bu adam! Ben Baran'a melül melül bakarken yanımıza kadar gelmişlerdi. Baran elini belime koyarak beni kendine çekti ve alnımdan öptü.
"Meleğim."
"Baran'ım.."
El ele tutuşup merdivenleri indik ve salona geçtik. Gözüm etrafı taradığında çok kişi olmadığına kanaat gerdim. Bir nevi aile arasında olan bir düğündü. Hep birlikte masaya yerleştiğimizde Baran gülümseyerek bana çevirdi kafasını. Bunu hissederek bende ona baktım. "Onayımı aldı.." dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Gözleri üzerimde gezindi ve son olarak gözlerime baktı, "Elbiseni güzel seçmişsin."
Aynen ya Barancım... elbisemi çok güzel seçtim. Böyle düz hiçbir detayı olmayan siyah uzun bir elbise. Yani yırtmacı bile yoktu düşünebiliyor musunuz kızlar? Dümdüz basit bir elbise.... ve Baran bunu beğendi.
Ne diyeyim... kıskanç koca tribi.
Salonda ki ışıklar kapatılınca Derin ve Akın'ın dans müziği açıldı ve o sırada merdivenlerin başında belirdiler. Tebessüm ettim... ne kadar güzel bir gelin olmuştu. El ele dans pistine geçerek dans etmeye başladıklarında başımı Baran'a çevirdim. Kimseye belli etmeden göz pınarını sildi. Ona baktığımı hissetmiş gibi bana döndü. Tebessüm ettiğimde başını sallayarak o da hafifçe gülümsedi ve elimi tutarak dudaklarına yaklaştırıp öptü.
