-41-

5.3K 210 7
                                    




Şarkıyla okuyalım ;)

*

*

*



"Kararın?"

Baranla odada yan yana oturmuş karşımızda ki duvarı izliyorduk. Arda konusunda baya hırpalanmıştım. Arda da bir yumruk yemiş olabilir ama şu an konu bu değildi.

"Yanındayım." Yavaşça ona döndüm. O zaten bana bakıyordu. "Yanındayım sevgilim..."

Gülümsedi.

"Biliyordum... Seni seviyorum."

Beni Kollarının arasına almasıyla bende sımsıkı sarıldım. "Seni Çok seviyorum Baran. Çok..."

Baran'ın telefonu çalmasıyla ayrıldım ondan. Baran ayağa kalkınca bende vakit kaybetmeden banyoya attım kendimi. Aynadan kızarmış yüzüme baktım. Hava çok sıcaktı. Yüzümü yıkadım ve salık saçımı topladım. Boynumda ki Baran'ın aldığı kolyeyi de düzleyip,Kapının kulpunu tuttuğum sırada Baran'ın sesini duymamla sessizce kulağımı kapıya dayadım.

"E ben ne yapacağım o zaman? Cesedimi bile rahat bırakmazlar lan benim."

Durdu.

"Bilmiyorum Mert. Melinaya sözüm var. Istanbul da yaşayacağız diye. Onu çok üzerim."

Neler oluyordu böyle?

"Ne yapayım Abi? Melina herşeyden önce geliyor benim için. Onu zaten çok üzdüm. Mutlu etmeliyim. Bir çaresine bakacağız. Akın da Istanbul'da olacak değil mi? Biz bir kaç haftaya kadar orda oluruz. O zaman hallederiz."

Karşı tarafı dinledi ve,
"Tamam sağ ol aslanım görüşürüz." Deyip kapattı.

Bende yüzüme sahte bir gülümseme koyup banyodan çıktım. Birkaç saniye gözlerimi etrafta gezirdim, Baran'ı balkonda görmemle adımlarımı ona doğru yönlendirdim. Yanında ki boş sandalyeye oturdum ve elini tuttum.

Başımı yavaşça omzuna koydum ve derin bir nefes çektim. "Karanlığımdan korkma olur mu?" Gözlerimi kırpıştırdım. Böyle bir şey diyeceğini düşünmemiştim.

Başımı omzundan çekip gözlerinin içine baktım. "Yanımda sen olduğun sürece... Hiçbir şeyden korkmam."

Elimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Beni kendine çektiğinde ellerim hemen sırtını buldu. Elim sırtında gezinirken beni kendine daha da bastırdı. Kaşlarımı çatarak ondan ayrıldım. Yüzüne baktığımda acı çekermiş gibi bir halinin olduğunu gördüm.

Gözlerimi kıstım ve bir elimi koluna götürdüm. "Baran iyi misin ne oldu?"

Gözlerim bir anlığına karnına gitti, gri gömleği vücuduna yapışmıştı ve tam kaburgasının üzerinde kan olduğunu görmemle boğazım düğümlenmişti.

"Baran,.."

Onu alelacele Kolundan tuttuğum gibi odaya götürdüm ve yatağa yatırttım. Baran dudaklarını yaladı, gözlerini kapattı.

"Telaş yapma meleğim.."

Ben deli gibi acil bakım çantasını ararken Baran zar zor bir şeyler dedi.

"Telaş yapma meleğim..."

Sonunda çantayı bulduğumda koşarak yanına gittim. "Ne demek telaş yapma. Deli misin Baran sen ya?!"

Gözlerimden yaşlar anormal şekilde akarken önümü tam göremesem de çantayı açmıştım. İçerisinden tentürdiyot, pamuk ve sargı bezi çıkarttım.

SON BAKIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin