Rakunlar

6. Bölüm •Alevler

YAZARDAN NOT: Merhaba pek sevgili Rakunlarım. Görüşmeyeli nasılsınız?

Bir başka bölümle karşınızdayım efendim. Son iki bölümdür yorum neredeyse gelmiyor *kalbi paramparça yazar emojisi*

Ben de dedim ki belki not yazmadığımdan unutuyorlardır, sonuç olarak hatırlatmak için buradayım ^-^

Oy ve özellikle satır içi yorumlarınızı unutmayın lütfen canımlar. Sizleri seviyorum, keyifli okumalar.

Ertesi gün Bulut'un dürtüklemesiyle gözlerimi açsam da yataktan kalkamamıştım. Sırtım oldukça fazla ağrıyordu.

"Devrim biran önce kalkmalısın!" diye bağırdı Bulut kulağımın dibinde.

"Niye uyandırıyorsun?" dedim söylenerek.

"Ufaklık ve Bulaşık gelmişler." dedi Bulut buz gibi bir ses tonuyla.

Sırtımın ağrısını bile dikkate almayarak anında doğruldum ve

"Ne?" dedim.

"Aşağıdalar. Beni arayıp pencereden bakmamı söylediler." dedi Bulut hafif kormuş bir yüz ifadesiyle.

"Sence bizi burada nasıl buldular, onlar bulduysa başkaları da bulamaz mı?" diye devam etti Bulut.

"Ne zaman aradılar seni?" dedim kalkıp pencereye giderken.

"Bir dakika önce. Camı kapatır kapatmaz seni uyandırdım." dedi Bulut.

Camı açıp alt katta motorlarının yanında duvara yaslanmış olan Bulaşık ve Ufaklık'ı gördüm.

"Hey." diye seslendim bana bakmaları için.

"İlçenin cirit yarışları ve eğitimleri yapılan boş bir arazisi varmış. Hemen hazırlanıp oraya gelin. Dün yanınızda gelen iki çocuğu da getirin ve Cehennem Kurtları ceketlerinizi giymeyi de unutmayın." dedi Bulaşık.

Daha sonrasında ben bir şey söyleyemeden Harley'lerine atlayarak büyük bir gürültü eşliğinde gittiler. Onlar daha motorlarına biner binmez ben camı kapatıp Bulut'a döndüm ve

"Git diğerlerine haber ver. Alpaslan ve Deniz de bizimle gelecekler. Ben hemen üzerimi değiştireceğim." dedim.

Bulut kendi kıyafetlerini de alarak odadan çıktığında aceleyle üzerimi değiştirdim ve üç dakika sonra yüzümü yıkamış kapıda hazır bekler haldeydim.

Yıldız teyze beni kapıda görünce şaşırıp

"Çok az uyudunuz kızım, saat daha ona geliyor. Bu saatte nereye?" dedi.

"Bir yere gitmemiz gerekiyor da. Geri döneceğiz." dedim gülümseyerek.

"Tamam, ben de siz dönene kadar güzel bir kahvaltı hazırlarım." dedi Yıldız Teyze gülümseyerek.

"Zahmet etmeseydiniz." dedim.

"Ne zahmeti kızım, evin içinde yapacak başka işim mi var zaten?" dedi Yıldız Teyze tekrar gülümseyerek.

"Yıldız Teyze burada cirit antrenmanı yapılan bir yer varmış, nerede orası biliyor musunuz?" dedim.

"İlçenin benzinliğini geçtikten sonra sağa dönüp dümdüz gidin. Çok ufak bir stadyum gibi seyirciler için oturma yeri olan bir yere geleceksiniz, orası. Hayırdır kızım? Bugün antrenman olsa halkında izlemesi için davet eder, camiden duyururlardı." dedi Yıldız Teyze kafası karışmış bir şekilde.

"Hiç, orada arkadaşlarımızla buluşacağız da." dedim gülümseyerek.

Yıldız Teyze benim bir şeyler sakladığımı hissetse de üstelemeyerek