Rakunlar

10. Bölüm •Parti

"Ateşi mi var bunun?" dedi Deniz elini alnıma koyup.

"Hayır. Şu an girmek istediğim herhangi bir kulüp yok ve motor dünyasının peşini de Teoman'ın başına ne geldiğini öğrenmeden bırakacak değilim. Bulaşık ve Ufaklık bütün kulüpler için hala önümüzü kesiyorlar ve Cehennem Kurtları da iyice zıvanadan çıktı. Yani başka bir yolum zaten kalmadı." dedim.

"Cehennem Kurtları iyice zıvanadan çıktı da ne demek?" dedi Can tek kaşını kaldırarak.

"Ne kadar doğru bilmiyorum ama duyduğum kadarıyla uyuşturucu ticaretine başlamışlar." dedim.

"NE? YOK ARTIK? HAYATTA YAPMAZLAR!" dedi Bulut üç kilometre çapındaki herkese sesini duyurarak.

"Kimden duydun?" dedi Can.

"Bugün bizim sınıfta olan yeni gelen çocuk var ya, Rüzgar. Ondan duydum." dedim.

"Bir dakika, sen onunla ne zaman konuştun ki?" dedi Can.

"Her şeyden öte o da mı kulüpte? O sayede mi biliyormuş?" dedi Alpaslan.

Rüzgar'la aramızda geçen konuşmayı hızlıca anlattıktan sonra herkese bir sessizlik çökmüştü.

"O Rüzgar denilen çocuk neden yalan söylesin ki? Seni tanımıyordu bile. Bence söyledikleri doğruydu." dedi Alpaslan.

"Bir iki yere sorarak öğrenemez miyiz?" dedi Deniz.

"Uzun zamandır konuşmasak da tanıdığımız birkaç kişi var, onlara sorabiliriz." dedi Bulut.

"Doğru ya da değil ne önemi var ki? Nasıl olsa bundan sonra benim için Cehennem Kurtları'nda yeni bir sayfa olamaz. Sürü desen katıldığımı düşünmek bile midemi bulandırıyor. Geriye de katılmaya değer hiçbir kulüp kalmıyor. Sürü, Cehennem Kurtları dışında zaten var olan kulüplerin hepsini kendine bağladı biliyorsunuz." dedim.

Bulut ve Can masaya pişirdiklerini koyduktan sonra mangala yenilerini atarak oturdular.

"Bana kötü bir fikir gibi gelmedi." dedi Bulut.

"Ben herhangi bir kulübün içinde olmayacağım demiştim. Hala herhangi bir kulübün içinde olmak istemiyorum ama düşününce bizim olan bir kulüple motor dünyasını suç dünyasından ayrıştırarak Teoman'ın istediği gibi kardeşlik esasına dayanan bir kulüp kurabiliriz belki." dedi Can.

"Bir dakika, bir dakika. Gençler, hayaller çok hoş tamam ama kendinize gelin. Kaç kişiyiz burada? Beş. Beş kişiyle Sürü'ye karşı gelmeyi mi düşünüyorsunuz yani?" dedi Alpaslan.

"I-ıh, sadece Sürü olamaz. Cehennem Kurtları da bu işe bir yerde dur diyecektir. Yani Cehennem Kurtları'nı da karşımıza almamız gerekecek. Artık kanun dışı olduklarına göre onlar da bir bölgede tek egemen kulüp anlayışında olmalılar." dedi Deniz.

"Elbette birden karşılarına çıkacak kadar güçlü değiliz ama yavaş yavaş güç kazanırız." dedim.

"Sizin şu Bulaşık bizim kulüp kurduğumuzu duyar duymaz tepemize çökerse o zaman ne yapacağız?" dedi Alpaslan.

"Öldürecek hali yok ya, onunla bir işimiz gücümüz de yok ya da motor kulübünden kazanacağımız herhangi bir şey yok. Bize ne yapabilir ki?" dedi Bulut.

"Yani şimdi Sürü'de filan ya, oraya geçtikten sonra da daha da kanun dışı bir hale geldiler sanki? Hem Sürü'ye geçeli iki yıldan fazla oldu. Sürü'ye geçtikten iki gün sonra sizin motorlarınızı yakmıştı, iki yıl sonra yapabileceklerini pek hayal edemedim." dedi Deniz.

"Bulut'un dediği gibi öldürecek hali yok ya, Teoman'ın öğrencisi olmamızın onlarda hala bir yeri olmalı." dedim.

"Iıı, şey, merhaba. Deniz ve benim Teoman'ın öğrencisi olmadığımızın farkındasınız değil mi?" dedi Alpaslan zoraki bir gülümsemeyle.