Rakunlar

71. Bölüm •Yüzlerce Yüz

YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım! Yepisyeni bölümümüze hoş geldiniz! Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen hepinizi çok çok pek çok seviyorum ^-^Keyifli okumalar.

Son birkaç saattir Can'ın getirdiği listede olanların yüzlerini incelemekten şaşı olmama ramak kalmıştı. Gördüğüm yüzlerce yüzden sonra bu gece kabus göreceğimden emindim, emin olmadığım şey ise bu yüzlerden kaçının kabuslarımda olmaya hak kazanacağıydı.

Odamın kapısı yavaşça açılınca gözlerimi kağıtlardan çekip kapıya döndüm. Ancak bir süre önce kararan hava ve masa lambamın açık olması yüzünden gelenin kim olduğunu göremiyordum.

"Benim." dedi Cenk ardından devam etti.

"Bugün gir demekten usandığın için kapıyı çalmadan girdim."

"En iyisini yapmışsın. Gelsene." dedim.

Cenk ışıkları açarak odaya girdiğinde gözlerimi hafifçe kıstım.

Cenk bana bugünkü üçüncü kahve kupamı uzatırken memnuniyetle kabul ettim.

"Can bana da bu listeden verdi ama üzerinde uyarıları olan sendeymiş, senden sonra bu listeye benim de bakmam lazım." dedi Cenk her zamanki koltuğuna otururken.

"Al senin olsun. Hiçbir faydası yok, ülkedekilerin yarısının yüzü bu listede." dedim başımı iki yana sallayarak.

"Eminim bilinçaltımıza yerleşiyorlardır. Umudunu kesme." dedi Cenk.

"Sıkıntı ne olacak biliyor musun?" dedim ve devam ettim.

"O kadar fazla yüz gördük ki dışarıda herhangi birini görür görmez bunlardan birisine benzeteceğiz ve herkes için tetikte kalacağız."

"Sanırım bunun kaçarı yok, evet." dedi Cenk ve devam etti.

"En azından listede olanlar dışında olmayan birkaç kişiye daha dikkat etmiş olacağız." 

Tek kaşımı kaldırarak Cenk'e baktığımda

"Tamam, bunun iyi yanını bulamıyorum." dedi başını hafifçe iki yana sallayarak.

"Belki de ölümü beklemek bundan daha kolaydır." dedim umutsuzca simsiyah gözüken pencereden dışarı bakarken.

"Son birkaç saattir bu düşünce bana da çok çekici geliyor." dedi Cenk.

"Her neyse, biraz önce aşağıyı şöyle bir yoklayayım dedim. Koray yeni askıda üyelerin tam anlamıyla canını çıkarıyor. Kafa Parlatan ise biraz salağa yatmış durumda, kendisinin görevini çaktırmamak için azıcık saf rolü yapıyor gibi. Üstelik bu rol konusunda da oldukça iyi, tüm davranışları tam ayarında." dedi Cenk.

Cenk her ne kadar bunu düz bir ses tonuyla söylese de aklından geçenleri anlayabiliyordum. Eğer onlara rol yapabiliyorsa, eğer herhangi birisine rol yapabiliyorsa, bize de rol yapabilirdi.

"Diğer ikisi ise resmen sürünüyorlar. Onlar bu askıda üyelik olayına alışık olmadıklarından derz aralarını diş fırçası ile çitilemek konusunda bir miktar sorun yaşadıklarını söylemem gerek." diye devam etti Cenk.

"Eh, daha kötüsü başlarına geldiğinde buna da alışırlar." dedim hafifçe gülerek.

"Evet daha tuvalete geçmediler. Koray tüm kötülüklerin ilk güne mahsus olduğunu ve işlerin giderek iyileşeceğini düşünmemeleri için sonraya birkaç sağlam hamle sakladı." dedi Cenk baya bir eğlenerek.

Sonraki yarım saati de insanların acısıyla eğlenerek geçirdikten sonra kendi acımızı çekmeye döndük. Ve bu acı çekiş tam olarak dört gün sürdü. Sonunda tüm yüzleri ezberlediğimize emin olduğumda odamdan tam anlamıyla çıktım. Geceleri birkaç saat uyku için eve gitmek dışında dört gündür ilk kez odamdan çıktığımdan bir hayli heyecanlı olduğum bile söylenebilirdi.