13. Bölüm •Para

4.4K 440 51
                                    

YAZARDAN NOT: Merhaba canlarım, canımlar, Rakunlar'ım! Yeni bölüme hoş geldiniz.

Şimdi size ne kadar zor koşullarda yeni bölümü hazırladığımdan bahsedip duygu sömürüsü yapacağım, hazır mısınız? Evet, başlıyorum.

Şimdi ailem tarafından çocuk bakıcısı statüsüyle otele gönderilmiş bulunmaktayım. Ne yazık ki kardeşim ve kuzenlerim günün her dakikasında ilgi istediklerinden bana yalnızca geceleri kalıyor ve esas can alıcı noktaya geliyorum. Otelin interneti çekmiyor! Ben de kendi internetimi laptoptan girerek çatır çutur harcamak pahasına da olsa yeni bölüm yazdım sizlere! *mütevazi(!) yazar emojisi*

Bu arada geçen bölüm 10 bin okunmayı gerimizde bırakmıştık ancak ben söylemeyi unutmuşum! Artık 11 bini geride bıraktık, havai fişek yerine köpük partisi istiyorum.

Bu arada benim pek sevgili Rakunlar'ım, okunma sayısı bölüm başına 500'ün üzerinde ancak beğeni 70'lerde, yorum daha da az. Beni  ilhamım sizlersiniz, bu kadar bölüm yazmışken bana bir beğeniyi de çok görmeyin rica ediyorum. Ortada ciddi bir emek var sonuçta.

Keyifli okumalar efendim, kendinize iyi bakın.

Can ve Rüzgar'ın attığı mesajdan sonra uzun süre cevap için beklememiz gerekmemişti. Diğer üyeler cevap vermese de Bora cevap vermişti ve esas önemli olan da onun cevabıydı, kalanların hiçbirinin onun sözünden çıkamayacağı ortadaydı.

"Yola gelirsin işte böyle." dedi Can ekrana bakıp gülümseyerek.

Anlaşılan Bora bize ulaşmaya çalışıp ulaşamayınca bizi tehdit etmeyi bir kenara bırakarak adam akıllı bir cevap vermişti.

"Bana bulaşmayın, yoksa pişman olursunuz. Eğer uslu durursanız sizi affeder ve yaptıklarınızı görmezden gelirim." diye okudu Can ekrana bakarak.

"Bir tarafım tutuştu ama erkekliğe de bok sürdürmek istemiyorum desene sen şuna." dedi Deniz gülerek.

"Bu size bulaşmayacağım kısmına Rüzgar da dahil mi?" diye sordum.

Can gözlerini ekrandan çekip bana bakarak

"Elbette, mesajı hem bizleri hem de Rüzgar'ı kapsayacak şekilde atmıştık." dedi.

"Bütün bu işlere Rüzgar'ı kurtarmak için bulaşıp onu kurtaramasak çok trajikomik olurdu zaten." dedi Alpaslan eline geçirdiği bir zeka küpüyle oynarken.

"Benim kurtardığım Rüzgar ile şimdi kurtarılan Rüzgar arasında büyük farklar olsa da yine de trajikomik olurdu sanırım, haklısın." dedim soğuk bir ses tonuyla.

Odaya derin bir sessizlik hakim olduktan sonra Rüzgar

"Aslında kurtarılan Rüzgar'lar aynı, yalnızca senin sandığın Rüzgar'lar farklı." dedi durgun bir ses tonuyla.

"Benim için sandığım kişiden ibaret olduğun için aynı şey." dedim.

"O zaman baya bir değer kaybettim sanırım. Senin kurmayı düşündüğün motor kulübünün potansiyel üyesi olmaktan kapısındaki çöp torbasına hızlı bir geçiş." dedi Rüzgar.

"Hayır," dedim ve devam ettim.

"Aslına bakarsan seni kulübün kapısının da ötesine koyardım."

O ana kadar sessiz kalıp tenis maçı izler gibi bir bana bir de Rüzgar'a bakan diğerlerinin sessizliğini Alpaslan bozdu.

"Vay be, bu ağır oldu."

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin