YAZARDAN NOT: Merhaba Rakunlarım! Hızlı gelen bir bölümle daha karşınızdayım! Bölümün hızlı gelmesinin okunma sayısının 15 bini (aslında 16100'ü) geride bırakmasıyla, Rakunlar'ın aksiyon kategorisinde popüler hikayeler kısmında 12. sıraya kadar yükselmesiyle, öne çıkan hikayeler arasına seçilmesiyle ilgisi büyük olsa da en büyük sebebi sizleri özlemem!
Bildiğiniz üzere önümüz bayram, bu yüzden büyük ihtimalle bayramda yeni bölüm yazamayacağımdan şimdiden bayramınızı kutluyorum efendim, bayramınız mübarek olsun. Ayrıca yarın ki Zafer Bayramımızı da şimdiden kutluyorum!
Ancak elbette yorum fazlalığı olursa (özellikle satır içi olanından) ölmek pahasına uykusuz kalıp (bayramda sürekli bir gezi halinde olacağımızdan ancak geceleri yazabilirim) size yeni bölüm yazabilirim mesela *rüşvetçi yazar emojisi*
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar *-*
"Pekala, demek üç yüz bin liramız var. Bununla ne yapacağız şimdi?" diye sordu Alpaslan.
"Kulüp evi için düşünmüştüm ancak istediğimiz kulüp evini yapmaya yeterli bir para değil. Ancak arsayı alabiliriz bu paraya." dedim sıkıntılı bir şekilde.
Cenk'in motorunu hafta içinde noterde devralmış ardından iki yüz bin liraya satmıştık. Yarıştan kazandığımız yüz bin lira ile birleşince üç yüz bin liramız oluyordu ancak bu para yapmaya karar verdiklerimizin ancak üçte birini karşılayabilirdi.
"Bence arsayı alalım. Baksanıza her geçen gün arsa fiyatları artıyor. Kalanını da diğer yarışları kazandıkça alırız." dedi Bulut.
"Bana da en mantıklısı o gibi geliyor şu an. Ama bir sorun var, biz bir gecede üç yüz bin lira kazandıktan sonra bizi yarışlara tekrar alacaklar mı? Katılan herkes bir sonraki yarışı da bizden birinin kazanacağını biliyor." dedim.
"Evet, sen bir gecede o kadar kazandıktan sonra bu sorun benim de aklımı kurcalamaya başladı." dedi Can.
"Gençler hadi ama, biz yarışlara gittiğimiz gün ne dediklerini biliyorsunuz, yarışları neredeyse her seferinde Ateşli Paçavralar kazanıyormuş. Allah affetsin o isme de hala bir tuhaf bakıyorum ya neyse, yani bizim kazanmamızda bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Tek sorun bu tarz beş binden başlayan yarışların ayda yılda bir yapılması." dedi Deniz.
"Benim aklıma bir şey geliyor ama ne dersiniz bilemiyorum." dedi Alpaslan.
"Neymiş?" dedi Bulut.
"Ankara'da buna benzer bir iki yarış daha bulabiliriz ama İstanbul'da çok daha fazlası olduğuna eminim. Her ne kadar motor kulüplerinin merkezi Ankara'da olsa da yani kulüpler Ankara'dan yürüse de İstanbul'da para saçmaya meraklı zengin bebeleri daha fazla." dedi Alpaslan.
"Yani diyorsun ki yarışmaya İstanbul'a gidelim." dedim.
"Hepimiz aynı anda değil. İki kişi gitse yeterli. Bir sonraki hafta da başka iki kişi gider ve böylece onlar bizi mimlemeden işi bir süre böyle devam ettirebiliriz. Zaten birkaç yarışa kalmadan işi halletmiş oluruz diye düşünüyorum." dedi Alpaslan.
"İşe yaramaz. O gece Ateşli Paçavralar'ın yaptığı canlı yayın hala en fazla izlenen videolar arasında. Herkes Devrim'i tanıyor ve dolayısıyla onu kutlarken gördükleri bizleri de tanıyorlar." dedi Bulut.
"Aslında insanların bize fazla dikkat olmamış olma ihtimali yüksek, o videoda en çok dikkat çeken Devrim, Cenk ve Yağız'dı." dedi Can.
"Evet, Yağız hala bir süre yarış yok diye tutturmuş o canlı yayından sonra. Canlı yayında bozuntuya vermemek için sunucu ayağına yatmayı kabullendi ama sonrasında delirdi biliyorsunuz."dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...