Rakunlar

44. Bölüm •Kiralık Katil

YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlar! Maratonumuzun üçüncü bölümüne hoş geldiniz!

Hepinize keyifli okumalar diliyorum. Lütfen oy ve yorumlarınızı unutmayın ^-^

Harley'lerimizi evde bırakmak hoşuma gitmese de yaşamayı sevdiğimizden hayatta kalmak için her önlemi almak zorundaydık.

Turun başlayacağı nokta Rakunlar Kulüp evinin önü olduğundan hepimiz motorlarımız hazır bir biçimde kapıda Cehennem Kurtları'nın gelmesini bekliyorduk. Çoğunluğu yöneticilerden oluşan on beş kişilik bir ekip gelecekti. Polislerin dikkatini çok fazla çekip üzerimize büyük bir ilgi çekmek istemediğimizden olabildiğince az kişiyle bu tura çıkmak istemiştik ama yine de yirmi iki kişilik bir grup olmuştuk bile.

Alpaslan'ın da sıkıntıyla bize hatırlattığı gibi her an tetikte olmalıydık. Sürü'nün kalan üyeleri belki bugün bizi rahat bırakırdı, yanımızda Cehennem Kurtları'ndan on beş üye varken bizi sıkıştıracaklarını düşünmüyordum ancak Sürü olmadan bile Cehennem Kurtları'nın ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyorduk.

Yaklaşan motor seslerini duyduğumda gerilsem de derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

"Yaklaşıyorlar. Konferans aramasını yapalım artık. Şüphelendiğiniz ufak bir şey olsa bile herkes söylesin." dedim.

Cenk konferans aramasını yaparak hepimizi bağladığı sırada Cehennem Kurtları da gelmişti. Motorundan inen Şef ile el sıkışarak içten bir gülümseme ile

"Hoş geldiniz." dedim.

"Hoş bulduk, daha iyisiniz değil mi? Tur sizi zorlayacaksa sadece kulüp evinde de oturabiliriz çocuklar." dedi Şef babacan bir tavırla.

"İyiyiz, teşekkürler Şef. Birkaç çizik işte sadece." dedim gülümseyerek.

"Aman öyle olsun, iyi olun da." dedi Şef ve gözlerini kulüp evimize çevirerek bir süre inceledi.

"Eh, biraz büyük bir kulüp evi yapmışsınız sanki ha? Daha yedi üyeli olduğunuzu düşünecek olursak." dedi Şef. 

Şef'in gözlerine baktığımda gördüğüm kıskançlıkla gülümsedim ve

"Şimdilik biraz büyük ama ileride daha çok üyemiz olduğunda az bile gelecek." dedim.

"Ooo iddialıyız. Güzel güzel. Tasarımı da göz alıcı dürüst olmak gerekirse." dedi Şef ve devam etti.

"Eh, artık yola çıksak mı?" 

"Evet, haydi gidelim." dedim.

"Harley'lerinizle geleceğinizi düşünmüştüm." dedi Şef şüphe ile motorlarımıza bakarak.

"Uzun zaman kullanmayınca motorlar kendini salıyor biraz, biliyorsun Şef. O yüzden arada da bunları kullanmaya çalışıyoruz ki paslanmasınlar." dedim doğal bir edayla.

"Ah, anladım." dedi Şef ve başka bir şey söylemeden motoruna yöneldi. 

Hepimiz motorlarımıza bindikten sonra Şef

"Burası sizin bölgeniz, siz rotayı takip oluşturun biz takip ederiz." dedi.

Bunun bir oyun olduğu ortadaydı. Küçük, büyük hiçbir turda Cehennem Kurtları gibi büyük bir kulübün başkanı diğer kulübün arkasında kalmayı kabullenemezdi.

"Yan yana gidelim Şef, döneceğimiz yerlerde ben seni uyarırım." dedim sakin bir tavırla.

Şef memnun olmuş gibi gülümsedikten sonra