YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım! Yeni bölüme hoş geldiniz.
Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen ^-^ Keyifli okumalar *-*
Evime yerleşmek beni bir hayli zorlasa da kimsenin yardımını almadan bu işi halledebildiğim için kendimle gurur duyuyordum. Türkiye'nin en büyük motor kulübünün başkanı olmak, her gün entrikalarla uğraşmak ve en kanlısından kavgalara girmek bir ev yerleştirmenin yanında kesinlikle çok daha kolaydı.
Üstelik bütün oda takımları ben gelmeden önce yerleştirilmesine ve ben gelmeden önce evin iki kez baştan aşağı temizlenmesine rağmen!
Ancak kendi evimden getirdiğim kıyafetler, kitaplar ve benzeri eşyalar, yani insanı en çok oyalayan eşyalar geriye kalmıştı ve ben de bu durumdan oldukça mutsuzdum.
Evdeki tüm işlerimi halledip bodrumdan sığınağıma geçtim. Burası Rakunlar kulüp evinin sığınağının küçük versiyonuydu, küçük olması dışında hemen hemen her şey aynıydı. Ancak tek farklılık olarak buranın iki farklı kapısı vardı ve kapılardan birisi evin bodrumundayken diğeri bir tünelle garaja bağlanıyordu.
Böylece parmak izimi tanıttıktan sonra (bir kapıya tanıtmam yetmişti) tünelden geçerek garaja vardım.
Tünel sağlam ancak dikkat çekmemesi için küçük yapılmıştı. Yerin üç metre altında olduğumu düşünmemeye çalışarak ilerleyince bir sorun yoktu gerçi ama Ufaklık gibi bir insanın neredeyse emeklemesinin gerekeceği de bir gerçekti.
Hafif eğimle yukarı doğru giden tünel sonunda garajın hemen altında bitiyordu. Oradaki merdivenden yukarı tırmanıp garajın pek göze çarpmayan bir köşesinde (malzeme dolabının hemen arkasında kalan ufak boşlukta) yüzeye çıktım. Kapağı geri yerine oturtup (ki bu kapak da sığınaktan bağımsız olarak ayrı bir parmak izi talep ediyordu) garajda biraz zaman geçirdim.
Harley'min bakımını bitirdiğim sırada telefonum çalmıştı. Arayanın Ateş olduğunu görünce biraz şaşırsam da telefonu açtım.
"Alo?"
"Devrim? Nasılsın?" dedi Ateş.
"İyiyim. Sen nasılsın?" dedim.
"Ah, iyi olmana sevindim. Ben de hastanemiz düzenli müşterisini bir başka hastaneye kaptırdı sanıp üzülmüştüm." dedi Ateş.
İstemsizce gülerken Ateş devam etti.
"Neredesin?"
"Evimdeyim." dedim.
"Demek taşındın." dedi Ateş ve devam etti.
"Eğer davet filan edecek olursan gelirim."
İçten bir kahkaha attıktan sonra
"E iyi, gel bari." dedim.
"Yani senin kadar davet etmeyi bilmeyen başka bir insan görmedim ama neyse. Konum at." dedi ve telefonu kapattı.
Telefonun yüzüme kapatıldığına mı yanayım, ilk misafirim Rakunlar'dan biri yerine Ateş olacağından tüm üyelerden yiyeceğim tribe mi yanayım diye düşünürken garajdan bu kez normal yollarla çıkıp ufak taş yoldan eve doğru yürümeye başladım.
Eve girdikten sonra önce hızlı bir duş alıp sonrasında mutfağa girdim ve kahve yapabileceğim malzemeleri on dakikada bulup bir araya getirdim. Şu hayatta en iyi yaptığım şey kahveydi, her türlüsünü çok güzel yapar ve yaptığımdan daha da güzel içerdim. Ancak en kolayıma gelen ve en lezzetlisi filtre kahveydi bu yüzden ondan demlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...