62. Bölüm •Güzergah

2.1K 214 150
                                    

YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlar'ım bu haftaki bölüme hoş geldiniz. Öncelikle geçen haftanın kazananı Ateş'i tebrik ediyorum, onu artık daha fazla göreceğiz ^-^ Bu hafta da bölümün sonunda karakterlere soru sorabileceğiniz bir kısım koyacağım.

Gelelim bir hayli önemli duyuruma. Büyük ihtimalle bu bölüm hazirana kadar olan som bölüm olacak. Bayramdan sonra döneceğim, o zaman tekrar görüşmek üzere^-^

Hepinizi pek çok seviyorum. Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar ^-^

Tamirhaneye geldiğimde şenlik çoktan başlamıştı. Bizimkiler beklediğimden çok daha kalabalık olan 95 grubuyla kapışıyorlardı. Ancak yanlış saymadıysam bir kişi eksiğimiz vardı.

Motoru durdurup artık bagajda taşıdığım, benim silahım haline gelmiş motor zincirini çıkardım ve elime doladım. 

95'in üyelerinden birisi beni fark ederek bana doğru bir koşu kopardı. Onun darbesinden kaçıp zincir doladığım elimle karnına sıkı bir yumruk geçirdim. Oğlan acıyla iki büklüm olurken kafasını tutup dizimle vurarak bayılttım.

"İyi hareket!" dedi hemen yanımda bir adamı motor zinciri ile arkadan boğan Deniz.

"Neden bu kadar kalabalıklar? Ve Can nerede?" diye sordum üzerime gelen kişiyle uğraşmaya başlamadan hemen önce.

"Anlaşılan Kor senin onu hastanelik edişinden sonra kendisini toparlamış ve bulabildiği kadar adamla buraya gelmiş. Bir ara elinde benzinle etrafta dolaşıyordu, biran önce engellememiz lazım herifi." dedi Deniz sonunda uğraştığı adam morararak yere düşerken.

Yeni rakibimle uğraşırken Kor'daki yaşama enerjisine hayret etmeden edemedim. Bu, onunla üçüncü karşılaşmamızdı. Herifin asla geberip gitmeyen lanetli bir yaşam formu olduğundan şüphelenmeye başlamıştım.

Ben önümdeki adamı yere devirdiğimde arkamdan birisi benim boğazımı sıkmaya başladı ancak geldiği hızla tekrar geri çekildi. Nedenine bakmak için döndüğümde Ufaklık'ın onu ensesinden tek elle tutup kaldırdığını ve diğer elindeki adamla sıkıca çarpıştırıp fırlattığını gördüm. Ufaklık'ı daha önce hiç kavga ederken görmediğimden hayretle baka kalsam da bana saldıran yeni birisiyle bu bakıp kalma durumu uzun sürmedi.

 Ben tam karşımdaki adama saldıracağım anda bir kişi de arkamdan yaklaştı. Zinciri elimden salıp önümdeki adama savururken arkamdaki adamın karnına sıkı bir tekme geçirdim. Önümdekinin omzuna giren zinciri hızla çekip arkamdakinin karnına doğru savurdum. Birkaç iç organa zarar verdiğini tahmin ettiğim zinciri bir kez daha çektiğimde birden üzerime dökülen sıvı ile afalladım.

Kor ben daha ona ulaşamadan üzerime benzin döküp kaçmıştı.

Başka kişiler Kor ile arama girdiğinde

"Geri zekalılar, biz yandığımızda siz sağ mı kalacaksınız sanki, sizin de her birinize benzin bulaştı!" desem de bana saldıran kişi beni dinlemekten çok öldürmekle ilgileniyor gibiydi.

Ufaklık'ın bize sağladığı yarara rağmen sayıca hala geride olmamız yüzünden hayli zor durumdaydık. Üstelik her an yanarak geberip gitme ihtimalimiz de vardı. Hızlanmalı ve Kor herkesi benzinlemeden önce onu gebertmeliydik.

Ufaklık'ın sağladığı avantaja rağmen Can'ın kavgada olmadığı fark ediliyordu. Can'ın nerede olduğunu bilmesem de biran önce gelmesinden başka isteğim yoktu.

Orhan elindeki İngiliz anahtarını kaptırmamaya çalışarak birisiyle dövüşüyordu ancak hayli zor durumdaydı. Bu yüzden hızla yanına gidip uğraştığı kişinin dizlerinin arkasına bir tekme atarak yere düşürdüm, sonrasını Orhan rahatlıkla halledebilecek olduğundan ben başka bir kişiye geçtim.

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin