YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım! Yeni bölüme hoş geldiniz! Şimdi birçoğunuz tatile girmemize rağmen neden sık sık bölüm atmadığımı soruyorsunuz, sınav haftamda yapmayı ertelediğim birçok şeyi yapmak için yeni vakit bulduğumdan, ayrıca şehir dışından kuzenim geldiği için daha çok onunla vakit geçiriyorum. Yani haftada bir düzenine devam edeceğim ancak sık sık bölüm atamayacağım ne yazık ki.
Bu arada beni Youtube'da yaptığım bir yorumda bulup Rakunlar'a yeni bölüm soran biri vardı içinizde, gerçekten saygılar :D Bu bölüm sana ithaf olsun, kendini bu satırda belli edebilirsin ^-^
Ayrıca bir süre önce yetmiş bin okunmayı da gerimizde bıraktık ancak ben yazmayı unuttuğumdan şimdi yazayım dedim (gerçi artık yetmiş beş bin ancak olsun)
Bu arada Wattpad'in bu etikete göre sıralamasından memnun olmayan bir tek ben miyim? Her ne kadar etiket sıralamasında daha önce hiç olmadığımız kadar üstlerde olsak da gerçek sıralama işini bir miktar karıştırdı sanki.
Her neyse sizleri seviyorum, keyifli okumalar ^-^ Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen ^-^
"Ne demek Cenk?" dedi Deniz ve şok içerisinde devam etti.
"Senin için onca yaptıklarımdan sonra, benim gibi dünya harikası bir insanı göz ardı edip Cenk'i mi layık gördün yani?"
Deniz'e kısaca baktıktan sonra gözlerimi tekrar Cenk'e çevirdim. Cenk şaşırmış gibi dursa da teklifimi düşündüğü yüzünden belli oluyordu. Sonunda Cenk
"Onur duydum, çok teşekkür ederim. Elbette kabul ediyorum." dedi.
Deniz'in geç katılımıyla beraber herkes Cenk'i tebrik ederken Can telefonuna bakıp hepimizi durdurdu ve
"Buraya gelen birileri var. Motorlu birileri." dedi gerginlikle.
Can ayaklanarak en yakın pencereye gittiği sırada motor sesleri duyulmaya başlamıştı. Can muhtemelen evin etrafına yerleştirdiği kameraları izlediği cep telefonunu kilitleyerek bize döndü ve
"Deniz, Bulut üçümüz aşağıya inip gelenler kimmiş bir bakalım." dedi bir yandan da muhtemelen artık yanından hiç ayırmadığı silahını yokladı.
Deniz ve Bulut, Can'ın peşinden aşağıya inerlerken ben ayağa kalkıp pencereye yöneldim. Motorlu üç kişi görüş açımıza girdiğinde
"Herkesin silahları yanında mı?" diye sordum.
Rüzgar hariç hepimizin silahlarımızın yanımızda olduğunu anlayınca Rüzgar'a
"Çok acil bir durum olmadıkça aşağıya inme. Gelenler kesinlikle motor kulübü üyeleri, yüksek ihtimalle de Sürü'nün intikam almak isteyen üyeleri." dedim.
Rüzgar başıyla beni onayladıktan sonra tekrar aşağıya baktım. Motorlar artık kapımızın önüne park edilmişlerdi bile. Motorların birbirinden iri sürücüleri motorlarından inip kasklarını çıkardıklarında ortalarında olanı, en irilerini tanımıştım. Bu Kafa Parlatan'dı.
"İyi haber millet. Gelenler Sürü'den değil Cehennem Kurtları'ndanmış." dedim.
"Eh, umarım gerçekten iyi haberdir ve buraya geliş sebepleri kafamıza sıkmak değildir." dedi Alpaslan söylediklerinin aksine sakin bir ses tonuyla.
Kapıya doğru giderken
"En azından bugün hayatta kalacağımıza eminim, bizim kafamıza sıkmak için Kafa Parlatan gibi üst düzey birini asla göndermezlerdi." dedim hafif bir gülümsemeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...