37. Bölüm •Kaynak

3.1K 340 65
                                    

YAZARDAN NOT: Merhabalar canımlar. Yeni bölüme hoş geldiniz. 

Öncelikle sınav haftama bir hafta kala ne yazık ki yazmayı bırakmam gerekti. Sınavlarımdan sonra ise bir anda yoğunlaşan programım yüzünden Wattpad'e girmek benim için bir hayli zorlaştı. Bu yüzden sizlere yeni bölüm yazamadım, bunun için özür dilerim *üzgünlü yazar emojisi*

Bunu telafi etmek için arka arkaya yeni bölüm yayımlayacağım demek isterdim ancak o da mümkün değil. Bu sıralar hayli yoğun olan programımın yanı sıra esas sınavlarıma bir buçuk ay kadar kaldığından (bir buçuk ay varken şimdiden mi çalışacaksın diyen Rakuncuklarım maalesef yıllık sistemde hukuk okurken bir de ücretli okurken bir de bizim gibi öğrenci düşmanı bir okulda okurken maalesef üç ay öncesinde deli gibi çalışmaya başlamak gerekiyor ve bendeniz çoktan çok geç kaldım bile) art arda bölüm yayımlayamayacağım. Ancak en azından iki- üç hafta daha düzenli bölüm atacağımın sözünü veriyorum. Sonrası Allah kerim artık diyelim.

Her neyse sizi bölümle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar.

*Rakun*Rakun*Rakun*Rakun*Rakun* (Yazarınız bir miktar kafayı yedi...) *Rakun*Rakun*

*rAqûN@asistaylaaağ*


Ninja H2R'ımı ara bir sokağa park ettikten sonra motordan inip kaskımı çıkardım. Bugün hızlı motorlara ihtiyacımız olduğundan Harley'lerimizi evde bırakmıştık. Ancak bu hız motorlarıyla da litrelerce benzini yanımızda taşımakta zorlansak da bir şekilde başarmıştık.

Gecenin üçünde, köpeklerin bile ses çıkarmadığı bir saatte; Bulut, Deniz, Alpaslan, Cenk ve ben ana depoya doğru sessiz ancak hızlı adımlarla yürüyorduk.

Deponun planlarını hepimiz ezberlemek için elimizden geleni yapmış ve daha sonrasında depoyu aramızda bölüşmüştük.

Depoya girmeden önce konferans araması yaptık, böylece bluetooth kulaklıklarımızdan konuşmayı sürdürecek ve birbirimizden haberdar olacaktık.

Depoya girmeden önce silahlarımızı ve benzinleri kontrol ettikten sonra sessizce birbirimize son bir bakış atarak depoda ilerlemeye başladık. Deponun en uzak ucu benim olduğundan (hem diğerlerine göre daha küçümen ve sessiz olduğumdan hem de hızlı bir koşucu olduğumdan orayı ben almak istemiştim) hızlı hareket ederek deponun en ucuna doğru ilerlemeye başladım.

Deponun arkadaki girişinden girdiğimizden, girerken hiçbir güvenlik ile karşılaşmasak da içeride gölgelere saklanarak ilerlerken üç tane güvenlik görmüştüm. Bu planımızda yoktu, anlaşılan güvenliklerin hepsi bir yere toplanıp her zaman yaptıkları gibi zaman öldüreceklerine bugün devriye geziyorlardı. Hayattaki şansımız bir kez daha kendini gösteriyor gibiydi.

Deponun sonuna ulaşana kadar gördüğüm güvenlik sayısı yediye çıkınca içi ağzına kadar uyuşturucu dolu olan ahşap kolilerin arasına girip

"Deponun sonuna gelene kadar yedi güvenlikle karşılaştım." dedim elimden geldiğince sessiz bir şekilde.

"Ben de en az beş tane güvenlikle karşılaştım." dedi Cenk, deponun diğer uzak ucunu da o almıştı.

"Sorun ne anlamıyorum." dedi Bulut.

"Sanırım bugün uyuşturucunun geldiği gün, ayrıca kolilerin büyüklüğüne ve sayısına bakacak olursak bugüne kadar yapılan en büyük teslimat da bu olmuş. Bulaşık'tan aldığımız bilgilere göre bu kadar fazla koli olmaması lazımdı." dedi Alpaslan.

"Buradan istediğimiz kadar sessiz çıkamayacağız. Güvenlikler bizi görmeseler bile benzin kokusunu alacaklardır." dedim gerginlikle etrafı kolaçan ederken.

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin