28. Bölüm •Tehdit

3K 437 537
                                    

YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlar'ım! Bu haftaki bölümümüze hoş geldiniz. 

Şimdi bir baktım ki elli bin okunmayı geride bırakmışız! Konfetileri alalım! *Havai fişekleri daha büyük okunmalar için saklayan yazar emojisi*

Geçen bölümün okunması 600'ün üzerinde olduğundan bu bölüm sınırı arttırıyorum canımlar. Bu bölümün sınırı 200 oy ve 500 yorum. Elli bin okunmayı geçmemizin şerefine de sınırı doldurduğunuz gün yeni bölüm yayımlayacağım ^-^

Sizleri seviyorum, keyifli okumalar ^-^



Bu bölümün sınırı: 200 oy, 500 yorum.



Hayatımda geçirdiğim en uzun saatleri yaşadığıma emin olarak odayı turlamaya devam ettim. Tam olarak altı saattir paraların bir hesaptan diğer hesaba aktarılarak takip edilemez olmasını bekliyorduk. Mehmet Bey'in dediğine göre para artık sayamayacağımız kadar hesapta dolaşmıştı. Para miktarını da bölerek paranın her kısmını farklı hesaplara aktarmış ardından da hepsini tekrar bir araya toplayarak bizim hesabımıza aktarılmaya hazır bir hale getirmişti.

Gerginlikle geçen birkaç dakikanın ardından Mehmet Bey

"Paranız hesapta." dedi rahatlamış bir ifadeyle.

Tam o sırada telefonum çalmaya başladı, arayan Alpaslan'dı.

"Alo, Alpaslan?" diyerek açtım telefonu.

"Devrim para hesabımızda, tam olarak göndermiş bir kuruş eksik yok." dedi Alpaslan.

"Güzel o zaman." dedim.

"Ancak on beş dakika kadar daha orada oyalanın. Parayı kendi hesabımdan Rakunlar'ınkine aktaracağım. Böylece Mehmet'in paraya bir daha asla erişimi olamaz." dedi Alpaslan.

"Tamamdır. Sen bana son durumu haber verirsin." dedim ve telefonu kapattım.

Benim son sözlerim üzerine gerginleşerek oturduğu koltukta dikleşen Mehmet Bey

"Bir sorun mu olmuş?" dedi.

"Hayır, hiçbir sorun yok. Anlaşılan sözünüzün eri biriymişsiniz. Yalnızca son birkaç kontrol yapmak istiyoruz, sonrasında herkes kendi yollarına gidecek." dedim.

Mehmet Bey biraz rahatlayarak biraz da şüpheyle bana baktı.

"Elbette sizin de payınızı verdikten sonra kendi yollarımıza gideceğiz." dedim daha net olarak.

Mehmet Bey bu kez tamamen rahatlayarak

"Teşekkürler." dedi gülümseyerek.

"Bilgisayarınızı kısa süreliğine kullanabilir miyim?" dedi Cenk ayağa kalkarak ve devam etti.

"İşimizi bitirdiğimize göre bugün yola çıkmak istiyoruz da uçak bileti bakacağım." 

"Ah, elbette buyurun." dedi Mehmet Bey yerinden kalkıp Cenk'in geçmesini işaret ederek.

Cenk biletleri akşam sekize aldıktan sonra Mehmet Bey'e yerini iade etti.

Saatime bakıp saatin çoktan iki olduğunu görünce biraz gerilsem de yetişebileceğimizi düşünüyordum. 

Sessizlikle geçen beş dakikanın ardından Alpaslan'ın

"Her şey tamamdır, size uçak bileti bakayım mı?" mesajını aldım.

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin