12. Bölüm •Gizli Kulüp

4.9K 381 44
                                    

YAZARDAN NOT: Merhaba pek sevgili Rakunlarım. Hızlı gelen bu bölüme hoş geldiniz.

Bölümün bu kadar hızlı gelmesinin iki nedeni var: birincisi sizleri bekletmek zorunda kaldığım zamanları telafi etmek ve ikincisi (en önemli sebebi) geçen bölümde Altın Elbiseli Adam'a, Barkın abimize veda etmek için hazırlıklı olmayışımdan vedayı bu bölüme saklamam.

Motor dünyası için ne kadar büyük bir kayıp olduğunu anlatmaya çalışmayacağım, çalışsam da başaramam zaten. Yalnızca yüzlerce kişiye motoru sevdiren, binlerce kişinin daha güvenle motora binmesi için elinden geleni yapan böylesine bir adamın bu kadar erken aramızdan ayrılması içimi yaralıyor.

Ne kadar büyük bir motorcumuzu kaybettiğimizi (Barkın abiyi bilmeyenler için) cenaze kortejinden bile anlayabilirsiniz. O kadar motorcuyu bir araya saygıdan başka hiçbir şey getiremezdi.

Tıpkı onun da dediği gibi güvenli olan motorları güvensiz hale getiren insanlar yüzünden bir insan daha, çok değerli bir insan daha, aramızdan ayrıldı. Umarım mekanı cennet olur.

Her ne kadar hiç bilemeyecek olsa da bu bölüm Altın Elbiseli Adam'a ithaf edilmiştir. Umarım bundan sonraki yolunda, yolun altın kaplı olur ve altın kaplı yoluna tekerin düz basar Altın Elbiseli Adam.


Rüzgar sanki herhangi birinin gözlerine bakmaya çekiniyormuş gibi sırtını piknik masasına dayayıp artık kararmış hava yüzünden siyah gözüken göle bakarak konuşmaya başladı.

"Pekala, bundan dört yıl önce Petek Üniversitesi'ne henüz yeni başladığımda burada okuyan eski bir arkadaşım bana okulda herkesin bilmediği bazı kulüpler olduğunu söyledi. Onun söylediğine göre bu kulüpler yalnızca hak edenlerin onları bulması için gizli kalıyorlar, kendilerini pek kimselere göstermiyorlardı.

"Arkadaşım, kendisinin de bir kulüpte olduğunu kulübe yakışacak bir insan olduğumdan bana ipucu verdiğini eğer layıksam kulübü tek başıma bulmam gerektiğini söyledi. Üniversite sınavına hazırlanmanın yoğunluğundan sonra İngilizce hazırlık sınıfının rahatlığında boşluğa düştüğümden o kulübü bulmayı takıntı haline getirmiştim. Okulda girip çıkmadığım yer kalmamıştı, bu süreç içerisinde bulduğum birtakım gizli işaretlerle diğer bütün gizli kulüpleri bulsam da arkadaşımın da olduğu o kulübü henüz bulamamıştım.

"Takıntım yaklaşık bir ayın sonunda meyve verdi ve bulduğum bütün ipuçlarını birleştirerek kulübün toplanma yerini buldum. Ancak toplanacakları günü bilmediğimden okula bile gitmeyerek tam iki gün oranın kapısında yattım. Sonunda bir perşembe günü sabahı beni o kulübün başkanı buldu ve içeriye aldı.

"Bugün bile söyledikleri aklımda: Gökhan'ın dediği kadar varmışsın, hiçbirimiz bu kulübü bir ay gibi kısa bir sürede bulamamıştık. Bunun acemilik döneminde işine yarayacağından emin olabilirsin, dedi. O zamanlar bu acemilik döneminin ne kadar lanet bir şey olduğunu bilmiyordum. Üyelerin pis işini yapmak için girip çıkmadığım yer kalmamıştı, sırf zevk olsun diye kaç tehlikeli görevden geçmiştim.

"Vücudumda o zamandan kalma kaç yara izi vardır ama hiçbiri bunun gibi değil, her üyenin kabulünde yapması gereken tehlikeli bir görev vardır: benimki keskin bir bıçakla bu izi yapmak oldu." dedi Rüzgar aniden ayağa kalkıp tişörtünü sıyırıp göğsünün tam ortasında olan kocaman üçgen yara izini göstererek. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen iz ay ışığında parlayacak kadar büyüktü.

Rüzgar tekrar yerine oturarak gözlerini göle kilitledi ve konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"İlk dönem bitmeden tam üye olarak kabul edilmeyi başarmıştım. Sonrasında hayat benim için çok güzeldi. Sınav sorularını daha sorulmadan biliyordum, okulda istediğimi yaptıramayacağım kişi yoktu ve eğer birisi benimle zıt düşerse onu okuldan attıracak güce bile sahiptim. Böylesi bir güce okulda yalnızca dört kişi sahiptik. Onlar ailesi sayesinde güce sahipken ben cesaretimle ve zekamla kulübe katkıda bulunsam da kazandıklarım, harcadığım emeğin yüz katıydı.

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin