YAZARDAN NOT: Merhabalar, yeni bölüme hoş geldiniz..
Bu bölüm, bu hafta attığım ikinci bölüm, haftaya yine de bölüm gelecek ancak hangi gün gelir bilemiyorum *hala pek de konuşası olmayan yazar emojisi*
Satır içi yorumlarınızı ve oyları unutmayın, keyifli okumalar *-*
"Sürü'den alacağımız intikam mı?" dedi Alpaslan.
"Evet." dedim kararlılıkla.
"Devrim, anlıyorum bu bir yerde gurur meselesi kulübümüz için ancak zaten her iki olayda da sonuçta kazanan biz olduk. Sürü ile hiç tam gücünde, tüm üyeleriyle karşılaşmadık. Hep it kopuk olan tabakasıyla karşılaştık ve onların ne kadar tehlikeli olabilecekleri ortadayken onlara bizim güçsüz olduğumuz bir dönemde saldırmanın mantıklı olduğunu düşünmüyorum." dedi Alpaslan.
"Bence de Alpaslan haklı. Sonuçta onurumuzu koruduk aksine Sürü iki olayda da kaybeden taraf oldu. Kendimizi Sürü'ye karşı ancak savunuyoruz. Bir de tüm üyelerini kışkırtır ve başımıza sararsak yılanın başını küçükken ezmeye her zamankinden daha da hevesli olurlar." dedi Bulut.
"Ki Sürü bundan üç yıl önce bu kadar bile güçlü değilken Teoman'ı ortadan kaldırdığına ve ceza bile almadığına göre şimdi, bu kadar güçlüyken bize neler yapar bilmek dahi istemiyorum." dedi Alpaslan.
"Bu kez intikam şart." dedim soğuk bir ifade ile, Can ise bana destek vererek sözlerimi açıklamaya koyuldu.
"Aileye dokunulursa bu iş can pahasına intikam meselesine dönüşür. Ayrıca o ağır yaralı iki herifi hastanede gizlice sıkıştırdım." dedi Can.
"Ne? Ne zaman?" dedim şaşkınlıkla.
"Hastaneden çıkmadan hemen önce. Doktor kılığında odaya girip bir iki hırpalayarak şöyle bir ağızlarını aradım. Elimdeki iğneyi gösterip damarına hava basar gebertirim deyince öttü ikisi de üstelik farklı odalarda olmalarına rağmen ortak bir cevap verdiler: emri veren Gri'ymiş. Başkanları bizzat Şule teyze ile uğraşmalarını istemiş. Bir süre Şule teyzenin günlük rutinini öğrenmek için takip ettikten sonra o gün de saldırmışlar. Planlı bir saldırıydı yani." dedi Can.
Deniz okkalı bir küfür ettikten sonra
"Bu Gri denilen p*çin ifadesinin alınma vakti gelmiş demek ki." dedi daha önce hiç görmediğim ciddi bir sinirle.
"Yine de bu işin tehlikeli olduğu su götürmez bir gerçek." dedi Bulut bizi mantıklı olmaya davet eder bir ses tonuyla.
"Bunu nasıl söylersin abi aklım almıyor, az daha canından olacak olan senin annendi." dedi Deniz.
"İşte bu yüzden söylüyorum. Ya daha da ilerisine giderlerse, ya bu kez Teoman gibi hepimizin ailesini ucuz bir şekilde öldürürlerse?" dedi Bulut sinirlenerek.
"Yine de motor kulüplerinin aileye dokunulmaz esasını çiğnediler." dedi Can.
"Kendimi savunacağımıza emin olmadan asla bu işin içine girmeyelim diyorum ve bu son kararım." dedi Bulut.
"Biz onlara hiçbir şey yapmamışken defalarca kez bize saldırdılar ki son seferinde annene yapılan hiç de öyle masum bir saldırı değildi, onu öldürmeye çalıştılar. Plakaları kapalıydı, dakikalarca anneni kovaladılar ve annenin o hızla giderken bir duvara ya da refüje bindirip sonsuza kadar aramızdan ayrılmamasının tek nedeni şanstı!" dedi Deniz.
"Onlardan alacağımız intikamdan sonra artık şansın da işe yaramamasını sağlayacak güçleri var, Teoman'a olduğu gibi." dedi Bulut.
"Ve bu olana kadar da oturup bekleyecek miyiz?" dedim sakince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...