YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım, yeni bölüme hoş geldiniz!
Öncelikle bölümlerin gelme düzeniyle ilgili bilgilendirme yapmak istiyorum. Haftalık düzeni korumaya çalışacağım ancak bunu sağlayabilir miyim bilmiyorum. Gerçekten çok yoğun bir sene geçirdikten sonra tatilimde kafamı dinlendirmek ve olabildiğince kendime zaman ayırmak istiyorum. Yaz tatilinde olduğumuz için daha çok okumak istediğinizi bu yüzden her zamankinden de merakla yeni bölümleri beklediğinizi biliyorum ancak bu, benim de sahip olduğum tek tatil yani benim de dinlenmek için tek şansım.
Yine de dediğim gibi haftada bir bölüm yayımlamaya gayret edeceğim. Ha bölüm düzeni belli değil diye bu ayda bir bölüm atacağım anlamına da gelmiyor elbette, haftada bir olmazsa en geç iki haftada bir olur.
Sizleri seviyorum ve keyifli okumalar diliyorum efenim.
Oy ve yorumlarınızı unutmayınız lütfen, keyifli okumalar.
*Rakunlandınız*
Hızlı bir yemek yedikten sonra herkes sürpriz için meraklanmaya başlamıştı, sonunda!
Bu kez yolu ben bildiğimden yine tur düzenini değiştirmeden yola çıkmıştık. Deniz hala bozuk olsa da o da acısının bir kısmını arkasında bırakmış gibiydi.
Sonunda açık bir ovaya vardığımızda mutlulukla bizi bekleyen üç kadının ve onlarca çocuğun önünde durduk. Etrafta olan insanlar ve şaşmaz takipçilerimiz de durup izlemeye başlamışlardı. Piknik yapan insanlar yavaş yavaş toplanırken etrafı kolaçan ettim ve aradığım TIR'ı buldum. Alpaslan'ın bir el işareti ile TIR bize doğru yanaşmaya başlamıştı.
Bütün kulüp üyeleri motorlarından indiğinde ve ne olduğunu anlamaya çalıştıkları sırada TIR gelmişti bile.
Kadınlardan en yaşlı olanı, ellili yaşlarının ortalarında olmalıydı, bana doğru gelmeye başladığında ben de gülümseyerek ona doğru yürüdüm.
Ortada buluşup el sıkışırken kadın mutluluktan parlayan gözleriyle
"Bu çocuklar için bunu yapıyor olmanız gerçekten inanılmaz. Size ne kadar teşekkür etsek az." dedi.
Merakla bekleyen kırk sekiz çocuğa göz atarak
"Bu çocuklar mutlu olmayı en çok hak edenler." dedim gülümseyerek.
Bu sırada Alpaslan da diğer üyelere neler olduğunu hızlıca anlatmıştı.
Konya'daki bir sevgi evi ile konuşup orada olan tüm çocuklara birer bisiklet almak istemiştik. Yaşları beş ile on iki arasında değişen çocuklar hala merakla beklerlerken Cenk bana bir bakış attıktan sonra TIR'ın kapısını açtırdı ve çocuklara dönerek
"Bizim kim olduğumuzu bilen var mı içinizde?" diye sordu.
Çocuklardan birisi hızla elini kaldırıp
"Rakunlar! Bir motor kulübüsünüz." dedi.
"Doğru. Nasıl bu kadar kolay bilebildin?" diye sordu Cenk gülümseyerek.
"Ben de büyüyünce sizin kulübünüze üye olacağım!" dedi çocuk kararlılıkla.
"Öyle mi? Ancak bizim kulübümüze üye olmak hayli zordur." dedi Cenk tek kaşını kaldırarak.
"Olsun. Çok çalışıp yapacağım." dedi çocuk biraz bozulsa da çaktırmayarak.
"Peki öyleyse, arkadaşlarınla beraber çalışabilmen için sana yardım etmemi ister misin?" dedi Cenk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...