55. Bölüm •Kahvaltı

1.8K 236 39
                                    

YAZARDAN NOT: Merhabalar canımlar! Maratonun üçüncü bölümüne hoş geldiniz. Hepinize keyifli okumalar diliyorum ^-^


Yağız'ın işaretiyle frenleri bırakır bırakmaz fırladım. Yarışa salise farkıyla en önde ben başlamıştım ancak sıkı rakiplerim vardı. Yola en önde giren on beş kişiydik, diğerleri çoktan yarıştan elenmiş sayılırdı. Yarışı buradan döndürmeleri hemen hemen imkansızdı.

Kulaklarım rüzgardan uğuldarken elimi hiç gazdan çekmeden giderek hızlandım. Yarışta yüksek hızlara ulaşılabilecek iki düzlükten birindeydim ve bunu iyi değerlendirmeliydim. 

İnsanlar iyi yarışçılar olabilirlerdi ancak bir motorun üzerinde dört yüz kilometreye çıkmak herkesin göze alabileceği bir şey değildi.

Görüntüler giderek bulanıklaşırken ibre sonu bulmuştu, büyük ihtimalle dört yüz kilometre hıza ulaşmıştım, kilom erkek yarışçılara göre az olduğundan bu bile bana avantaj sağlamıştı.

İlk viraja yaklaştığımı düşünerek yavaş yavaş fren yapmaya başladım, hemen sağımdan birisi beni geçti ancak viraj tam tahmin ettiğim gibi yakında olduğundan yarış dışı kaldı. Ne yazık ki viraj benim düşündüğümden de daha yakındaydı. Motoru viraja hızlı girdiğimi bilerek sağa yatırdım, muhtemelen ölmeyecektim ancak motorun yalpalayacağını da biliyordum. Olması gerekenden hızlı viraja girdiğim için motoru yatırmak ve sonrasında kaldırmak için tüm yeteneğimi kullanmıştım ki bu da dikişlerimde hoş bir zonklama olarak bana geri dönmüştü.

Sekiz kişi benim hatamdan faydalanarak beni geçmişti. Daha önce hiçbir yarışta bu kadar geriye düşmediğimden hiçbir yarışta almadığım riskleri almak zorundaydım, işin tuhafı bir yanım olabildiğince tehlike içerisine girmek istiyordu. 

İleride bir başka viraj olduğunu bilmeme rağmen hızlandım, benimle aynı hizaya gelmek üzere olan arkamdaki yarışçı da benim gibi hızlandı. Ben viraja bu kez kendimden emin olduğum en yüksek hızda girerken benimle aynı hizaya gelmeye çalışan yarışçı motoru kaydırdı ve yolun dışına fırladı. Adamın hala hayatta olduğunu ummaktan başka elimden gelen bir şey olmadığından yoluma devam ettim. Virajdan çıkarken bir kişiyi geçip sekizinciliğe gelmiştim.

Hızlanarak tekrar risk alsam da bu yarışı kazanmanın tek yoluydu. Önümdeki iki yarışçının birden fren yapması ve başka birinin motorundan düşmesiyle önümüzde Yağız'ın sürpriz engellerinden birisi olduğunu anladım. Hızımı düşürmeden biraz önce engelde takılan üç yarışçıyı gerimde bıraktım ve engeli gördüm.

Yolun tamamı varillerle kapatılmış ve varillerin arka tarafına yalnızca iki motorun yan yana geçebilmesi için demirden bir rampa konulmuştu.

Önümdeki iki yarışçıya baktım, birisi benimle birlikte rampadan geçecek diğeri ise yarış dışı kalacaktı. Geldiğimi haber vermek için motoru bağırtarak hızlandım.

Tam tahmin ettiğim gibi yarışçılardan birisi arkasını dönüp baktı, anlaşılan geride kalan o olacaktı çünkü ben yavaşlamayacaktım.

Motorculardan ilki rampaya girerken diğeri benim durmayacağımı anlayarak motorunu kaydırarak durdurdu. Ben de rampaya girdiğimde öndeki yarışçı irkilse de motorunu dengede tutmayı başardı.

Bir kez daha hızlanarak önümdeki yarışçıyı geçtim, önümüzde bir viraj daha olduğundan yarışçı hızlanmamıştı ancak ben bu gece fazlaca risk almayı kafama koymuştum bile. Yüksek bir hızla viraja girip sorunsuz çıktığımda önümde olan iki yarışçıyı görebiliyordum. Zemin birden değişirken yavaşladım, bu sırada yavaşlayan yarışçıları daha iyi görüntüleme şansı bulan dronelar alçaldı. 

RakunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin