Rakunlar

9. Bölüm •Havalı Giriş

YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım! Umarım hepiniz iyisinizdir. Gördüğünüz gibi ben sınavlarım biter bitmez soluğu burada aldım. Sizi uzun zamandır bölümsüz bırakmak zorunda kaldığım için lafı daha fazla uzatıp sizi daha fazla bölümden alıkoymayacağım.

Hepinize keyifli okumalar, oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen, sizleri seviyorum <3

25 Eylül 2017/Ankara

Okulun ilk günü okulun girişine az bir mesafe kala

"Bulut, şu havalı girişini yapmak istiyorsan Deniz ve Alpaslan'ın biran önce burada olması lazım. Okulun girişinde mal mal durursak bunun pek de havalı olmayacağına eminim nedense." dedim kaskımın rüzgarlığını açıp Bulut'a sesimi duyurmak için bağırarak.

Okula giden yolda kenara çekmiş, Bulut'un havalı girişi için Deniz ve Alpaslan'ı bekliyorduk.

"Geliyorlar." dedi Can arkayı işaret ederek. Kaskımın rüzgarlığını indirip motorumu tekrar çalıştırarak yola çıktım, biz hızlanırken Deniz ve Alpaslan bizi geçmişlerdi ancak kısa sürede onlara yetişmiştik.

Okulun kapısından girerken beşimiz yan yana dizilerek Bulut'un gönlünü ettikten sonra park yerlerine doğru yöneldik. Bulut'un dediği gibi bütün bakışlar bize dönmüştü ama Bulut'un buna ihtiyaç duyduğu filan yoktu, geçen yıl okuduğu hazırlık sınıfında en popülerlerden birisiydi. İçimden bir ses bir kızın dikkatini çekmek istediğini söylese de emin olmadan dalga geçmeye başlamamak için sessiz kaldım.

"Buraya gelene kadar herkes bize baktı!" dedi Bulut gülerek.

"Çömler işte, bir başka oluyorlar." dedi Deniz Bulut'a bakıp başını iki yana sallayarak.

"Bugün çıkıştan sonra ne yapıyorsunuz?" dedim.

"Her zamanki gibi beraber sürüşe çıkabiliriz?" dedi Can.

Diğerleri de uygun olduğunu söyleyince

"O zaman Mogan gölünde buluşuruz. Sizlere söylemek istediğim bir şey var." dedim.

"Allah'ım ne olur erkek arkadaşım var demesin, şu tipe bakacak erkeği hayal edemiyorum." dedi Bulut yüzünü elleriyle kapatarak.

Bulut'un kafasının arkasına bir tane vurup

"Sus, valla Sürü'ye yem ederim seni." dedim.

"Her neyse, size doyum olmaz dersten sonra Mogan'dayız. İzninizle ben fakülteme gidiyorum." dedi Alpaslan motorunu çalıştırıp uzaklaşarak.

Kalan hepimiz mühendislik fakültesinde olduğumuzdan kasklarımızı motorlarımızın üzerine koyup devasa büyüklükte olan binamızın içine girdik. Bulut geçen seneden tanıdığı arkadaşlarını görünce bize el sallayıp uzaklaşırken ben de ders programımda yazan sınıfa doğru çıkmaya başladım. Can'ın da benimle geldiğini fark edince

"Sen beni mi takip ediyorsun?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Evvet." dedi Can.

"Niye?" dedim gülerek.

"Benim ilk dersim bir saat sonra başlıyor, Bulut şu havalı giriş için başımın etini yediğinden bir saat erken kalkmak zorunda kaldım. Yani kardeşinin yaptığından sonra zaman geçirmek için senin dersine gireceğim." dedi Can.

"İyi gel bakalım." dedim gülerek.

Sınıfı bularak girdiğimizde Can sınıfa bir göz atarak

"Sizin bölümün erkekleri bize göre şanslılarmış yine." dedi.

"Sınıfta kızlar onda bir azınlıktalar Can." dedim.