Rakunlar

36. Bölüm •Depolar

 YAZARDAN NOT: Merhabalar canımlar, yeni bölüme hoş geldiniz ^-^

Her ne kadar on gün sonra iki adet seçmeli dersimin vizesi olsa da gördüğünüz gibi bu şimdilik hiç umurumda değil *zamanı geldiğinde tutuşacak olan yazar emojisi*

Seçmeli dersleri bir şekilde toplayacağımı düşünerek sizlere yeni bölüm yazdım ^-^ *yine de benim için dua edin*

Bu aralar en sevdiğim şey müzik listemi ayarlayıp (çoğu Metallica şarkılarından seçilen bir müzik listesi) Rakunlar'a yeni bölüm yazmak olduğundan arka arkaya Rakunlar maratonu yapasım var, geçen hafta olduğu gibi. Ancak kendimi tutmak zorundayım, ufukta yaklaşan sınavlar var *üzgün üzgün yazar emojisi*

Her neyse yeter bu kadar gevezelik. Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum artık diyeceğim de benim konuşasım var. Bir hayli fazla. Böyle sanki aylardır kimseyle konuşmuyormuş gibiyim ama konuşuyorum da. Mevsim değişiklikleri genelde bende yapıyor bunu. Normalde de az konuşan biri değilimdir ama mevsim değişikliklerinde deli gibi konuşmak istiyorum, bir de hastalandığımda son nefesimi de konuşmaya harcayan tipte bir insanım.

Konuşası olan varsa mesajlardan bana ulaşsın böyle dağlara taşlara konuşasım var çünkü.

Oy ve yorumlarınızı unutmayın canımlar, keyifli okumalar.

Bulaşık afallayarak bir adım geriledi ve dehşet içerisinde

"Bunu nereden öğrendin?" dedi.

"Mantıklı olan tek şey buydu." dedim ve devam ettim.

"Sürü, o zamanlar Cehennem Kurtları'na saldıracak kadar güçlü değildi. O gün bizim motorlarımızı arkaya park etmemizi bizzat Şef istemişti. Ayrıca tehdit içeriden değil de dışarıdan geliyor olsaydı Teoman dışarı çıkmamızı, gitmemizi asla istemezdi. O gün Şef ve Teoman'ı konuşurken görmüştük, Teoman bir hayli gergindi. Ancak Şef bir şeye kararını çoktan vermiş gibi sakindi." 

"Neden olduğunu da biliyor musun?" dedi Bulaşık kaşlarını çatarak.

"Defteri bulunca bu parça da açığa çıktı. Teoman, Cehennem Kurtları'nın outlaw olmasını asla istemiyordu ve o başkan yardımcısı olduğundan bu kadar köklü bir değişikliği onun emri olmadan asla yapamazlardı." dedim ve devam ettim.

"Eğer çok zorlarlarsa Teoman kulüpten ayrılırdı ve bunu da göze alamazlardı çünkü ünlü olan Cehennem Kurtları değil Teoman'dı. Teoman yeni bir kulüp kurduğu an piyasadaki bütün kulüplerin fişini çekmiş olurdu." 

Bulaşık ellerini gözlerine bastırarak

"Lanet olsun." dedi ve devam etti.

"Parçaların hepsini doğru birleştirmişsin ama bula bula bu zamanı mı buldun?" 

"Ne demek o?" dedim şaşkınlıkla.

"Siz Sürü'ye çok zarar verdiniz. Biz olası bir intikam alma senaryosunda Sürü'nün de arkamızda duracağına güvenip kendimizi bunun için bir hayli tehlikeye atmıştık. Ancak siz Sürü'yü yıprattıkça Cehennem Kurtları giderek güçleniyor. Ve sen de intikam almadan durmayacağını söylüyorsun, bu durumda korunmadan olabildiğince uzağız." dedi Bulaşık.

"Tabii ya, bu yüzden Sürü'ye bu kadar çabuk girdiniz. Cehennem Kurtları'ndan korunmak için. Biz henüz yeterince büyük olmadığımızdan rahat bırakılacağımızı biliyordunuz, tabii gerçeği bilmediğimiz de ortadaydı. Şef bizi sorgulamıştı. Ancak sizin için bu kadar masumane düşünmeyeceklerdi elbette." dedim odada bir aşağı bir yukarı yürümeye başlayarak.