YAZARDAN NOT: Merhabalar Rakunlarım! Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz. Aylar sonra aranıza dönmüş bulunmaktayım. Geçen geldiğimde Apollon'un Tuşu'na bölüm atmadığımdan bu kez önceliği ona verip buraya bir tık geç geldim ama bundan sonra buralardayım. Zaten finale de pek bir şey kalmadı daha önce söylediğim gibi. Bakalım artık.
Ben sizi daha fazla tutmadan yeni bölüm ile baş başa bırakayım. Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen, hepinizi çok seviyoruum *özlem dolu yazar emojisi*
Keyifli okumalar
Gözlerimin kararmasına engel olmaya çalışarak çektiğim dayanılmaz acıyla kızın ellerini engellemeye çalıştım.
Daha önce de bıçaklanmıştım, dövülmüştüm hatta motor kullanmayı öğrenmeye başladığım zamanlarda bir iki kez düşmüşlüğüm de vardı. Ama hiçbirinde böylesine bir acı çekmemiştim. Beynim her ne kadar oldukça yavaş çalışsa da bunun nedeninin adrenalin olduğunun farkındaydım. Bu kez öylesine boş bulunduğum, beklemediğim bir zamanda böyle bir acı çekiyordum ki onu engelleyecek bir adrenalin olmadan acının her zerresini hissediyordum.
Kalbimin atışları hızlanırken vücudumun gecikmeli de olsa adrenalin pompalamaya başladığının farkındaydım. Acı yüzünden her bir gözeneğimden soğuk soğuk terlemeye başladığımın da farkındaydım. Ancak en çok farkında olduğum şey eğer bu bıçak karnımdan çıkarsa o zaman biri beni burada bulana kadar iki dakikadan kısa süre içerisinde geberip gideceğimdi.
Kızın bıçağı çekmeye çalışan ellerini tüm gücümle kavradım. Kız yaptığıma oldukça şaşırmıştı ancak daha da büyük şaşkınlık ve elbette korku bu durumdayken bile ona karşı koyabiliyor olmam olsa gerekti.
Kızın bileklerini bırakarak bıçağın sapını tuttum ve kızın bacaklarının arkasına bir tekme attım. Hayatımda attığım en güçsüz tekmelerden birisiydi ama kız da güçsüzdü. Bir motorcu olmadığına neredeyse emindim. Her ne kadar bu bilginin işime yaramayacağından bir o kadar emin olsam da...
Kız benim güçsüz tekmeme rağmen dizlerinin üzerine düşmüştü. Kız düşerken bıçağa asıldığında tüm gücümle bıçağı tuttum. Her ne kadar bıçak bana yeni bir cehennem azabı çektirse de karnımda kaldı. Kız büyük bir korku içerisinde tuvaletten çıkarken ben olduğum yere yığılmıştım. Bıçağın etrafında oluşmuş ve gri tişörtümü çoktan kaplamış kan lekesine baktığımda bayılmak üzereydim.
Ancak kendimde son bir gücü bulabilir ve tuvalletten çıkarsam o zaman hayatta kalabilirdim. Sadece biraz daha dayanmam lazımdı.
Bir yerlerden hayal meyal tanıdığım bir sesi duyuyordum. Ancak benim için her şey önemini yitirmişti artık. Kapının kolunu kavradığımda kendimi oturduğum yerden kaldıracak gücüm olmadığını farkına vardım, belki de sadece kapıyı açmalıydım. Belki bu şekilde-
-Cenk-
Devrim ile biraz önce konuştuğumuz konuların düzenlemesini yapmak için Bulaşık'a mesaj attıktan sonra mesajlaşmaktan pek de hoşlanmayan Bulaşık beni aradı.
Her şeyi otuz saniye içinde konuşup telefonları kapatmıştık. Bayılıyordum telefonda kısa konuşan insanlara.
Benim telefon konuşmam bitince yanıma gelen Pub'ın müdürü
"Cenk bey hazır siz de buradayken bu ayın gelir giderlerinin dökümlerini teslim edeyim size." dedi.
"Tamamdır." diyerek bir deste kağıdı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...