YAZARDAN NOT: Merhabalar canımlar, maratonun son bölümüne hoş geldiniz. Hepinize keyifli okumalar diliyorum ^-^
-Can-
Onlara normal sorular sorarak başlamıştım. Onlar için bir motor kulübü ne demekti? Motor kullanmayı neden seviyorlardı? Rakunlar'a girmek istemelerinin sebebi neydi? Ve daha başka milyonlarca soru.
Faruk, Orman'ın takipçisi gibiydi ancak bu motor kulübüne onun da ihtiyacı var gibiydi. Ailesel bozukluklar ve yeni bir aileye ihtiyaç... Ancak onun bize olan ihtiyacından çok bizim ona ihtiyacımız olup olmaması önemliydi.
Orman ise biraz dengesiz bir karakterdi, zaman zaman hızla alevlenen öfkesi gözlerine yansısa da kendini yatıştırmayı başarıyordu. Biraz sinirlerinin üzerine gidilse ne olacağını merak ediyordum.
Deniz odadan içeri girdiğinde aradığım fırsatı bulmuş oldum.
"Deniz, senin sıran." dedim hafifçe gülümseyerek.
Deniz, hayatında aldığı en büyük hediyeyi veriyormuşum gibi bana baktıktan sonra
"Bu iyiliğini asla unutmayacağım." dedi.
Olaylara pek de anlam verememiş Koray'ı da alarak odadan çıktım.
"Deniz, Devrim'in yeni birilerini bulduğunu söylediğinde inanmamıştım." dedi Koray.
"Bırak şimdi onu da, bunları sınamak için aklımda çok güzel yollar var." dedim.
"Çok da zorlama, biz de o yollardan geçtik." dedi Koray.
"Çok zorlamak zorundayım. Bizim için güvenlik tehdidi olup olmayacakları yalnızca en zorlu koşullarda ortaya çıkabilir." dedim kesin bir ifade ile.
Yarım saat sonra tekrar odaya girdiğimizde, biz bile baş başayken Deniz'le on beş dakikadan fazla geçirmekte zorlanırken çocuklar için bu kadarı sarsıcı bir etki yapmış olmalıydı, Deniz dünyanın en mutlu insanı gibi duruyordu.
Ancak Faruk ağlamak üzere gibiydi, Orman'ın ise çenesi sıkılıydı ve gözü seğiriyordu.
"Bahçeye gelin." dedim ve devam ettim.
"Biraz da dövüş becerilerinizi sınayalım."
Uzunca bir süre onlarla oynasam da (ikisinin de dövüş becerisi yoktu) pes etmemişlerdi. Gerçi bir ara Faruk'un birkaç damla gözyaşı döktüğünü görmüş gibi olsam da ne o bırakmıştı ne de ben.
Orman'ın dengesizliği ise iyice gün yüzüne çıkmıştı. Gücünü kontrol etmeden saldırıyordu, bugün gücü yokken bu bir sıkıntı değildi ama yarın güçlendiğinde ne olacaktı? Özellikle Faruk'un ağladığı zamanlarda daha da kontrolden çıkıyordu. Yine de bana henüz bir saygısızlık yapmamıştı.
Beş dakika kadar önce evin hazır olduğunu söylemek için yanıma gelen Koray'a dönüp
"Riski görüyorsun değil mi?" dedim Orman yerde toparlanmaya çalışırken.
"İç kanama riski mi? Kesinlikle evet." dedi Koray hafifçe gülümseyerek.
"Neyden bahsettiğimi biliyorsun." dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Dengesizliğini ben de fark ettim. Ama ne zaman biraz risk almadık ki?" dedi Koray sakin bir ifade ile.
"Durup dururken risk alma taraftarı değilim." dedim.
"Bence bir şans vermeliyiz." dedi Koray.
"Neden şans verme taraftarısın ki?" dedim hafifçe sinirlenerek. Bu kulüpte benden başka kimse güvenliği önemsemiyor muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakunlar
ActionBaşlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlard...