"Darmadağın gövdemi,
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum."
-Didem Madak
"İnanamıyorum Aslı!"Ezgi'nin bir anda odamın kapısını açmasıyla ve oldukça gürültülü bir sesle içeri dalmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Uykumdan uyanmam ve yataktan kalkmam saniyeler sürmüştü.
"Ne?" dedim korkuyla "Ne oldu?"
"İşe geç kaldın, saat kaç kızım haberin var mı? Yemin ediyorum kovulacaksın." Hem konuşuyor hem de dolabımda bir şeyler arıyordu. Derdinin ne olduğunu öğrenince derin bir nefes aldım. Kendimi sıcacık yatağıma tekrar bıraktım ve yorganı kafama kadar çektim. Tanrım, bu harika günde yedide uyandığıma inanamıyordum.
Ezgi kafama kadar çektiğim yorganı kavradı ve ayaklarıma doğru ittirdi. "Hala yatıyor musun?" Tek elini beline koymuş, biçimli kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
"Bugün öğleden sonra çalışıyorum Ezgi" dedim beni rahat bırakmasını umarak.
"Nasıl yani" dedi omuzlarını düşürerek. "Hani sabah vardiyasında çalışıyordun?"
"Zaten öyle" dedim mırıltılı sesimle. "İşten bir arkadaş şifayı kapmış. Anlayacağın onun yerine gideceğim."
"Yaaa," dedi üzgün ses tonuyla. "Bilseydim eğer uyandırmazdım."
Uykulu gözlerimi açtım. Biçimli kaşları neredeyse aşağıya doğru kıvrılacaktı. Kollarımı kocaman açtığımda Ezgi harika gülüşüyle hemen kollarımın arasına girdi. "Önemli değil" dedim. Yanıma uzandı. İkimizde yorganı üzerimize çekip tavanı izlemeye başladık.
Ezgi'ye asla kızamıyordum. Hayatımda sevdiğim ve değer verdiğim tek insan olarak zirvedeki yerini koruyordu. Benimle Türkiye'ye geldiği için ve beni yalnız bırakmadığı için ona minnettardım. Her zaman en iyi arkadaşım ve en iyi ailem olmuştu.
"Eee" dedim, "Nasıl gidiyor, kurs falan.."
"Çok iyi. Bütün teknikleri öğreniyorum kızım. Büyük hayallerim var" kollarını havaya kaldırmış büyük daireler çiziyordu.
"Ne gibi?"
"Şu kursu başarıyla bitireyim, harika resimler yapıp sergi açacağım" dedi heyecanla.
"Yeteneklisin. Bütün resimlerinin kapış kapış gideceğine eminim."
Yorganı omzuna kadar çekti ve bana döndü. "Zengin olacağız, seni çalıştırmayacağım." dediği anda sesli bir kahkaha patlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
FantasyMühür taşı gerçek mührüne kavuştuğunda kıyamet kopmalıdır. Her kıyametin sonunda, yitirilen hayatlar olur. Bu şeref hangimize ait? •Parmağımı dövmesinin çemberinde dolaştırdım bir tur. "Hissediyor musun?" diye sordum acıyla. "Tam burada koca...