32

54.5K 3.4K 503
                                    


"Acımasız bir düşün içinde bir düş mü,
Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?"
-Edgar Allan Poe

Çığlıklar eşliğinde uyandığımda gözlerim acıdan henüz etrafımda olup bitenleri görmüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çığlıklar eşliğinde uyandığımda gözlerim acıdan henüz etrafımda olup bitenleri görmüyordu. Sırtımdaki acı bütün bedenimde kol geziyordu. Çarşafa yapışan derimi milim oynatmaktan ve canımın daha fazla yanmasından korkuyordum.

Saniyeler sonra odaya giren Cesur ve Cansu bile umrumda değildi. Sadece hareket etmek istiyordum ama buna cesaretim yoktu. İkisine de yalvarırcasına baktım. İçeri Cesur'un annesi girdiğinde bile telaşım bir nebze olsun azalmamıştı.

"Yardım et," diye mırıldandım. Cesur'a bakıyordum ama Cansu daha hızlı davranıp yanıma geldi ve nazikçe omuzlarımdan tuttu.

Cesur'un kolunun sarılı olması gözümden kaçmamıştı. Kaşındaki kurumaya yüz tutmuş yarası da yeniydi. Ben bayıldıktan sonra neler olmuştu, merak ediyordum. Cesur'un ne gibi hasarlar aldığını bilmek istiyordum.

"Yarası çarşafa yapışmış," dedi sırtıma baktığında. "Yarayı saralım demiştim!" diye kızdı sonrasında.

"Sararsak daha yavaş iyileşir," dedi Melda Hanım bize daha çok yaklaştığında. "Cesur ilk yardım çantasını getir lütfen," dedi oğlunun omzuna hafifçe dokunarak.

Cesur olduğu yerde bir iki saniye daha durduktan sonra robot gibi başını sallayıp odadan çıktı. Cansu hala omuzlarımdan tutup beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama acım beynimde yankılanıyordu. Cesur'un ise bu tutuklu haline bir anlam veremiyordum.

Cansu'nun yerini Melda hanım aldığında Cesur da elinde ilk yardım çantasıyla içeri girmişti. Göz ucuyla Cesur'a baksam da gözlerimi hemen kaçırdım. Biraz ürküyor çokça da utanıyordum. Şu an günlerce gitmemi isteyen ve sürekli bunu dile getiren birinin yatağında uzanıyordum ve annesi yarama pansuman yapmak için uğraşıyordu.

Melda hanımın eli sütyenimin askısına gittiğinde çıkarıp çıkarmaması umrumda bile değildi. Sadece bir an önce acıyı kaybetmesini diliyordum. Bunun için biraz daha sızlandığımda sütyenimin askını bırakıp bakışlarını Cesur'a dikti. Tek kaşını kaldırdığında "Dışarı," diye emir vermesi hem tuhaf hem de komikti.

Cesur annesinin lafını ikiletmeden dışarı çıktığında gözlerime inanamıyordum. Biri Cesur'a ilaç falan mı vermişti? Bu kadar uysal olması şaşırtıcıydı. Daha çok şokta gibiydi.

İç çamaşırım Cesur gider gitmez çıkarıldığında çıplaklığımı örtmeye bile çalışmadım. Melda hanım ise beni aniden çarşaftan kaldırınca neye uğradığımı şaşırmıştım. Bunun üzerine attığım çığlık ise tam yerindeydi.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin