64

37.8K 2.3K 251
                                    




"Neden iki ayrı kişi olduğumuzu anlamıyorum.
Kendim kalarak,
sana dönüşmeyi isterdim!"
-J.P. Sartre

Ertesi sabaha uyandık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ertesi sabaha uyandık. Dün akşam eve geldikten sonra çok düşündüm. Kiraz çiçeklerini kullanmak istiyordum ama henüz bunu öğrenme cesaretini kendimde bulamadım.

Hava güzeldi. Cesur duştayken ben de bahçeye çıktım. İncir ağacının gölgesinde oturdum. Cesur'un evi küçüktü ama bahçesi çok güzeldi. Geniş bir alanı vardı ve çimenlerin bittiği yerde geniş bir orman uzanıyordu. Bazen ürkütücü olsa da artık benim için ev gibiydi.

Arkama yaslandım ve bahçeyi izlemeye başladım. Küçük bir kız ve erkek çocuğunun bahçede koştuğunu hayal ettim. Birbirlerini yakalamaya çalışırken düşüp yuvarlanıyorlardı.

Bu düşünce beni gülümsetti. İki çocuğun hayali cıvıltılarının arasından Cesur'un ayak seslerini duydum. Gözlerimi açtığımda bana doğru yürüyordu.

"Uyuyor muydun?" diye sordu gülümseyerek.

Bir kot pantolon giymişti ve ve beyaz gömleği omuzlarından sarkıyordu. Elinde telefonu ve arabasının anahtarı vardı. Doğruldum.

"Bir yere mi gidiyorsun?"

Üzerime doğru eğildi ve saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. "Antrenman yapmaya gideceğim," dedi hemen yanımdaki sandalyeye oturduğunda.

Arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı. "Ne antremanı?" dedim merakla. Sandalyenin kolunda duran elimi buldu ve karnının üzerine koydu. Gözleri hala kapalıydı. Baş parmağında elimin üstünü okşuyordu.

"Düello için çalışmalıyım," dedi bıkkın bir sesle. "Gidip sürüdekilerle antrenman yapacağım."

Sırtımı dikleştirdim ve Cesur'a döndüm. "Yani onlarla savaşacaksın?" dedim hiddetle.

"Sayılır," dedi ve gözlerini açtı. Bana bakıyordu. "Çok güzelsin." Derin bir nefes aldı. "Senden bir dakika bile ayrılmak istemiyorum, 1 hafta nasıl dayanacağım."

Kendi kendine konuşuyor gibiydi. Bana baktığında aklından geçen düşünceler gerçekten bu şekilde miydi? Bir an Cesur'un aklını okuma isteğiyle dolup taştım.

"Bir yere gitmeyeceğim," dedim inatla. Küçük, şımarık bir çocuk gibi göründüğümün farkındaydım.

Karnında duran elimi aldırdı ve avcumun içini öptü. Ayağa kalkıp gitmeye hazırlandığında "Ben de gelebilir miyim?" diye sordum.

Gözlerimi kocaman açtım ve hızlı hızlı kırpmaya başladım. Hayır, diyecekmiş gibi bana baktı ama hemen sonra bakışları değişti. Bir anlığına düşündükten sonra "Olur," dedi.

"Gerçekten mi?" diye sordum inanamayarak. Cesur normalde böyle şeylere izin vermezdi. Kurtların arasında dolaşmam ve evden uzaklaşmam onu tedirgin ediyordu.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin