Mühür taşı gerçek mührüne kavuştuğunda kıyamet kopmalıdır. Her kıyametin sonunda, yitirilen hayatlar olur. Bu şeref hangimize ait?
•Parmağımı dövmesinin çemberinde dolaştırdım bir tur. "Hissediyor musun?" diye sordum acıyla. "Tam burada koca...
"Öldük, ölümden bir şey umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü." -Cahit Sıtkı Tarancı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evim beni karşılayan en sadık şeydi bu dünyada. Nereye gidersem gideyim en sonunda kendimi onun kollarında buluyordum. Aynı huzurla evimin kapısını tekrar açtığımda Kuzgun salonun tam ortasında dikilmiş bana bakıyordu.
Ona hiç aldırmadan kapıyı kapattım. "Canın her istediğinde buraya giremezsin," dedim ciddiyetle. Sanki ondan gizli hiçbir iş yapmamış gibi konuşmuştum.
"Kapıyı çaldım ama kimse açmadı," dedi ellerini ceplerinden çıkardığında. "Ben de dışarıda beklemek istemedim."
Gülümsedim. "Geri dönebilirdin."
"O zaman geldiğimden haberin olmazdı," dedi ve avucunun içinde tuttuğu telefonumu bana uzattı.
"Bu, seni bulamadığımda sana ulaşabilmek için."
Kaşlarımı çattım. Anlık bir endişeye kapıldım ve elinde tuttuğu telefonu aldım.
"Anladım ki telefonunun olmaması bile seni engellemeyecek. Ateş'le görüşmen nasıldı?"
Derin bir iç çektim. Kuzgun sandığımdan daha tehlikeli olabilirdi. Daha da dikkatli mi olmalıydım yoksa her şeyi akışına mı bırakmalıydım emin değildim.
"İyi diyelim," diye mırıldandım.
"Bir şeyler öğrenebildin mi?"
"Hayır." Kuzgun'un yüzüne baktım. "Birbirimizi takip mi ettirmemiz gerekiyor?"
Kuzgun duvara yasladığı bastonunu eline aldı. "Güvenliğin için. Burada kim kime zarar verecek belli olmuyor. Kulağıma yeni haberler geldi."
Kuzgun'a daha da merakla baktım. "Ne gibi?" diye sordum.
"Duyduğuma göre Cesur vazgeçmiş. Ulu Kurt yeniden lider olacak gibi. Herkes Cesur'u öldürmenin çocuk oyuncağı olacağını düşünüyor. Sanırım, artık sandığımızdan daha da güçsüz." Sırıttı. Bu sevimsiz sırıtışı midemi bulandırıyordu.
"Nasıl yani?" diye sordum. Benim tanıdığım Cesur kolay kolay vazgeçecek biri değildi.
"Cesur'a güç veren kişi sendin Aslı." Bastonu zeminde tok sesler çıkardığında dikkatim dağıldı. "Asıl güce ihtiyacı olduğu zamanda sen ortalıklarda yoksun. Mühürsüz bir kurtadam, ölse yeridir."
Cesur'un her zaman bensiz de güçlü olabileceğini düşünmüştüm. Ama karşımda konuşan Kuzgun'un keyfine bakılırsa söyledikleri doğruydu. Cesur gerçekten savaşmaktan vazgeçmiş olabilir miydi?"