26

57.1K 3.4K 696
                                    


"Aşk ki güzel kızım, saf ama ölümlüdür.
Tutunacak dal yoksa uçurum bekler seni,
Direnemezsen kapılır kaybolursun girdapta. "
-Victor Hugo

      Tanımadığım kişilerce eve bırakıldıktan sonra odama çekilip olanları düşündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tanımadığım kişilerce eve bırakıldıktan sonra odama çekilip olanları düşündüm. Ezgi'ye bir şey belli etmemek için onunla biraz sohbet etmek zorunda kaldım ve akşam yemeğini birlikte yedik. İş aramaktan yorgun düştüğümü söyleyip odama çekildiğimde herhangi bir şey sorma gereğinde bulunmadan kabul etti.

Yorganı kafama kadar çektim. Yok olmak istiyordum, giderek küçülmek ve bir hiç olmak. Başıma gelen bütün korkunç ve inanması güç olaylar aklımı yitirmem için yeterli bir sebepti.

Cesur'un her an ortaya çıkma potansiyeline sahip vahşi tarafı bugün yine gün yüzüne çıkmıştı. Bir adamın parmaklarını gözünü bile kırpmadan kırmıştı. Kim bilir ben oradan ayrıldıktan sonra neler olmuştu.

Kapı sessizce tıklatıldığında tepki vermedim. Ezgi kapıyı sessizce açmaya özen gösterdi ve bir süre sessizce bekledi. Uyuyup uyumadığımı kontrol ediyordu.

Omzumu hafifçe oynatıp "Efendim Ezgi?" dedim uyumadığımı belli edercesine.

"Cesur geldi, seninle konuşmak istiyormuş?"

"Uyuduğumu söylersin." Yorgana daha çok gömüldüm. Utanıyordum.

Bir süre sonra kapı tekrardan açıldığında ofladım. Ezgi Cesur'u gönderir göndermez aklına takılan soruları sormaktan geri kalmayacağı tahmin ediyordum ama benim hiç konuşacak halim yoktu.

Yatağımın bir köşesi çöktüğünde kaşlarımı çattım. "Yarın konuşalım Ezgi," dedim yorganın altından. Sesimin boğuk çıktığına emindim.

"Kötü bir yalancısın."

Cesur'un sesini duymamla kaskatı kesildim. Kafamı aceleyle yorganın altından çıkarıp arkama döndüm. Sırtını yatağımın başlığına yaslamış, ellerini dizlerinin üzerinde birleştirmişti.

"Burada ne işin var?" dedim yataktan kalktığımda.

"Nasıl olduğunu merak ettim," dedi tedirgin bir sesle. "Korkmuş olmalısın."

Ellerimi önümde birleştirdim. "Korkmadım," dedim ama bu bir yalandı. Kuzgun beni gerçekten ürkütüyordu. "Yine de oradan uzaklaşmak hoşuma gitmedi."

"İlan edilmiş bir mühüre el sürmenin cezasını görmek istemezdin." Sözleri cani bir katilin sözlerini andırsa da sesindeki acı ona kızmamı engelliyordu. Bunu nasıl başardığına dair hiçbir fikrim yoktu ama yaptığı her şeyde haklı olduğunu düşünmek zorunda kalıyordum.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin