24

60.1K 3.7K 509
                                    


"Ah, uzaktan nazik görünen aşk
Nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde."
-Shakespeare

Diken üstünde olan uykum kapının kilidinin sessizce yuvasından çıkmasıyla tamamen açıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Diken üstünde olan uykum kapının kilidinin sessizce yuvasından çıkmasıyla tamamen açıldı. Kirpiklerimin arasından olup biteni izlemeye başladım. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama gece hala yeryüzüne hakimdi. Odanın karanlığı görüş açımı engelliyordu ama kapının sonuna kadar açılmasını net bir şekilde görebiliyordum.

Cesur'un geldiğini biliyordum. Bu sadece bir histen ibaretti ama yeterince kuvvetliydi. Cesur odaya girdikten sonra kapıyı kapattı. Camın hemen önüne koyulmuş tek kişilik koltuğa doğru adımladı.

Uyandığımı belli etmemek için gözlerimi tam açmıyordum. Kirpiklerimin arasından bakmaya çalışıyordum. Neden bilmiyorum ama ne yapacağını merak ediyordum. Neden bütün akşam yoktu da gecenin bir vakti odama sessizce giriyordu, öğrenmek istiyordum.

Yavaş hareketlerle koltuğa oturdu ve öldürücü bir sessizlikle arkasına doğru yaslandı. Bir bacağını diğerinin üzerine yerleştirdi. Tek kolunu koltuğun koluna boylu boyunca uzattı. Diğer eliyle saçlarını gelişi güzel karıştırdı ve sakallarına doğru indirdi.

Bütün gece öylece beni izlerse uyuyamayacağımı biliyordum. Ve bu uyuma numaram önünde sonunda ortaya çıkacağı için endişelendim. Düşüncelerimin üzerine Cesur'un hırıltılı sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Uyandırdım mı?"

Ne diyeceğimi bilemedim. Uyandırmıştı ama inkar etmek istiyordum. Dirseklerimden yardım alarak doğruldum. Bir süre öylece oturduk. Soluklarımızın sesi birbirine karışıyordu.

Gözlerimi Cesur'un üzerinde gezdirdim. Kafasını arkaya doğru yaslamıştı ve gözleri kapalıydı. Göğsü düzenli bir şekilde inip kalkıyordu. İki bacağı hafif aralıklıydı ve rahat edebileceği bir şekilde öne doğru uzanmıştı. Uyuyup uyumadığını merak ettim. Uyuyor gibiydi.

Bütün akşam nerede olduğunu merak ettim. Yorgun gözüküyordu. Üzerini değiştirmişti. Eve gidip gitmediğini düşündüm. Önemli bir işi olmasa beni burada yalnız bırakmayacağından emindim.

Kolum hiç ağrımamış gibiydi. Ne bir acı ne de sızı hissediyordum.

Üzerimdeki yorganı sessizce bacaklarımdan sıyırdım ve ayaklarımı zemine yerleştirdim. Uykum iyiden iyiye kaçmıştı. Cesur'u uyandırmamak için parmak uçlarımda ayağa kalktım. Küçük adımlarla Cesur'un ayaklarına takılmamaya dikkat ederek kapıya doğru ilerledim.

Cesur'un hemen önünden geçmiştim ki elleri ahtapot gibi kollarıma dolandığında küçük bir çığlık attım. Beni kendine doğru çekti. Bacaklarımızın birbirine dolanmaması için büyük çaba harcarken kendimi dizinin üzerinde oturmuş vaziyette bulmayı beklemiyordum.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin