"Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa."
-Shakespeare
"Özür dilerim," diye fısıldadı Cesur dudaklarını omuzumdan çektikten hemen sonra. "Sadece böyle güvende olduğun için özür dilerim."Güvende olmak.
Uzun zamandır yaşamadığım bir eylemdi benim için güvende olmak. Bütün belaları üzerime çekerken Cesur'u da peşimde sürüklüyordum. "Onca kişi arasından bana mühürlenmek başına gelen en kötü şey olmalı," dedim komik bir şey söylemiş gibi gülerken. İçimde, derinlerde bir ses Cesur'un beni onaylamamasını diliyordu.
"Başıma daha kötü şeyler de geldi," diye şakama ortak oldu. Artık ben de Cesur gibi bacaklarımı yataktan aşağı sallandırmış oturuyordum.
"Dinlemek isterdim," dedim istek dolu sesimle. Cesur'un anılarına dahil olmak, yaşamını bir tarafından tutup hayal etmek benim için mucize gibiydi.
İsteğimi nazikçe geri çevirerek "Belki sonra," dedi.
Kafamı kaldırıp loş ışık eşliğinde Cesur'u süzdüm. Kolundaki bandajı hala duruyordu ama kaşının üzerindeki yara neredeyse kapanmıştı. O sahadan nasıl bu kadar az hasarla çıktığını merak ediyordum. Kuzgun benim bu dünya üzerinde gördüğüm en korkunç insandı. Bütün kabuslarımı iğrenç kahkahalarıyla şenlendiriyordu.
"Neler oldu Cesur?" diye sordum. "Kuzgun.."
Cesur "Uyu artık," diyip ayaklandığında kolundan yakaladım.
"Lütfen, anlat. Bilmek istiyorum." dedim. Kuzgun'dan ne kadar korktuğumu görebiliyordu.
Cesur kolunu ellerimin hapsinden kurtardı. Omuzlarımdan tutup beni yatırmaya çalıştı. "Kuzgun sandığın kadar güçlü bir rakip değil Aslı." Sırtımdaki yaraya dikkat ederek vücudumu yatağa bıraktı. "Onu halt etmem saniyelerimi aldı sadece. Çocuk oyuncağıydı," dediğinde yıldız gibi parlayan gözleri bana bakıyordu.
"Yaralanmışsın ama," dedim elim koluna dokunduğunda.
"Basit bir çizik. İşin tadını çıkarırken olmuş olmalı. Bandajlar Cansu'nun pimpirikliğinden." İnci gibi dişlerini göstermeyi de ihmal etmemişti.
Yatağın bir köşesinde toplanmış yorganımı üzerime serdi. Her yerimi örttüğünden emin olmak için defalarca düzeltti yorganı. En sonunda işini bitirdiğinde elini başımın yanına koyarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Artık Kuzgun'dan korkamana gerek yok Aslı. Sana bir daha zarar veremez." Başımı uslu bir kız çocuğu gibi salladım. "Şimdi güzelce uyu ve kabus görmekten vazgeç. İyi geceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
FantasiaMühür taşı gerçek mührüne kavuştuğunda kıyamet kopmalıdır. Her kıyametin sonunda, yitirilen hayatlar olur. Bu şeref hangimize ait? •Parmağımı dövmesinin çemberinde dolaştırdım bir tur. "Hissediyor musun?" diye sordum acıyla. "Tam burada koca...