Contract || Sözleşme

♡28 Bölüm♡

Helllooo yeni bölümde geldi.

Umarım beğenerek okursunuz

H

ayır birtanem aksine mutlu olduğum için oldu"
Geri çekilerek gülümsemişti. Zaten öyle bir cevap vermiştiki Jimin bile bir şey söyleyememişti.

"Haydi o zaman pasta zamanı"
Kalktığım an beni yerime oturtmaları bir olmuştu.
"Hayıy önce Jimin abiyide paytiye hazıylamalıyız"

Jimin bana ben Jimine bakıyordum. Ne diyorlar diye bakınıyordumki ellerinde boyalarla gelmiştiler.

~

Çok tatlı bir kediciğe dönüşen Jimin hiç ses etmeden izin vermişti. Hatta şuan çocuklar son dokunuşları yapıyordu. Saçını da hafif kabartarak geri çekildiler.

Jimin telefonunun ekranında kendine baktığında gülümsemişti. Tamam böyle tepkiler vereceğini düşünmüyordum. Yani kızar diye düşünüyordum ama çok tatlı olmuştu yaaa.

Bir süre sonra pastayı getirdiğimde tabii ki kimse rahat duramamış ve pastayı parmaklayarak tadına bakmıştılar. Bende kızmamıştım çünki çocuk olmak bunu gerektirir değilmi?

Bende aynı onlar gibi pastanın tadına baktığımda Balım bir tutam krema alarak yüzüme sürmüştü. Bense gülmekle yetinmiştim.

Sabahtan beri pastaya yaklaşmayan Jimin o an yaklaşarak parmağıyla yüzümdeki kremayı alarak ağzına götürerek bir güzel parmağını yalamıştı "Çok güzelmiş"

Tabiiki o an ben yine kocaman gözlerle baka kalmıştım. Hemen kızarmaya hazır olan yüzümü önemsemeden pastayı keserek herkese dağıttım.

Jiminin geleceğinden habersiz olduğumuz için geriye sadece bir tabak kalmıştı. İki dilimide aynı tabağa koyarak Jimin'in yanına oturdum.

Her kes yastıklarına oturmuş gülüşerek,eğlenerek pastalarına odaklanmıştı.

"Maalesef bir tabak kaldı. O yüzden birlikte yemek zorundayız"

"Benim için sorun yok Seri"

"Peki..."

Plâstik çatalımı alıp pastamı yemeye başladım. Tabiiki Jiminde benden farksızdı. Pastaya gömülmüştü. Zaten yan yana oturmuşduk. Birde aynı tabaktan yediğimiz için iyice yakındık.

Bir süre sonra öylece suratıma bakıyordu. Ne vardı acaba yine? Pastasını yemeyide durdurmuştu. Duraksayarak baş parmağını dudaklarım üzerine koyarak, gezdirerek dudağımın kenarındaki varlığından habersiz olduğum kremayı almıştı.

Dudağımın kenarındaki kremayı almak için neden o parmağını tüm dudağım üzerinde geziye çıkarıyorsunki?

Tam kendime hakim olup yemeye koyulacaktımki bu sefer parmağındaki kremayı ağzına götürmüştü.
"Böyle daha lezzetli olmuş"

Elimdeki çatalın bile düştüğünden habersiz olan ben sadece donup kalmıştım.

"Yah sen ne yapıyorsun?"

"Pastamı yiyorum. Asıl sen ne yapıyorsun çatalına sahip çık"

Al işte güzelim pantalonu pasta olmuştu. Şimdi bununda acısını benden çıkardı her halde.

Her kes pastalarını yedikten sonra artık zaman gelmişti. Gitmeliydim...

Hepsiyle sarılarak mıncırmalık yanaklarından öpüp el sallayarak yanlarından ayrıldım. Jimine bile sarılmıştılar. Şu gıcığın neresini sevdilerse artık. Ama yalan söyleyemezdim dışarıdan çok tatlı görünüyor.