Baskın basanındır.
İyi okumalar tatlışlarım."Jimin ne yapıyorsun acaba. Bulaşık yıkıyorum şurada"
"Dah bi şey yapmadım Seri"
Başını boyun girintime koyup boynuma minik öpücükler bırakmıştı.
"Jimin deden evde ne yapıyorsun sen?"
"Ne olmuş yani evdeyse öpemezmiyim? Hem daha bir şey yapmadım"
"Yah daha ne yapacaksın?"
"Seri... seni özledim"
"Yuh neyi kast etdiyini biliyorum. Burdamı yapacaksın aptal çocuk?"
"Hmmm neden olmasın"
"Kafayı yemişs-"
Sözler boğazımda düğümlenmişti o an çünki hafif eğilerek elini bacağımda dolaştırarak eteyi yavaş yavaş yukarı kaldırıyordu. Güya uzun giymiştim bu çocuğa hiç bir şeyin etkisi yok.
Bir süre sonra durarak iki elinide tezgahtan ayırarak kalçamın hemen aşağısına bacaklarıma koymuştu.
Sonra iki elinide yavaşça tenimde gezdirerek bacağımın ön tarafına geçmişti. O anda kendinide bama yaslayarak tezgaha yapışmama neden olmuştu."Jimin deden görörürse çök kötü olur. Bırak hemen"
"Olmaz yapamam. Kendimi durduramıyorum"
"Hey Jimin ne yapıyorsun" Bir anda boynumu öğmeye başlamıştı. Bir yandan dudaklarını boynumda diğer taraftan ellerini bacaklarımda hissetmek benide azıcık tahrik etmiş ola bilir. Bana daha da çok kendini bastırarak sürtünmeye başlamıştı.
"Seri ben iyi değilim?"
"Nasıl ne oldu?"
"Kendimi kontrol edemiyorum"
Bir anda kaldırarak beni tezgahın üstüne oturtmuştu. Tam konuşacakken bacaklarımı iki tarafa iterek bacak arama yerleşerek beni öpmeye başlamıştı. Dudaklarına karşı koyamazdım değilmi?
Güçlü sevgilim benimEliyle eteğimin altında bacaklarımı okşuyordu.
"Jimin mutfaktayız" öpücükleri arasında konuşmuştum.
O an duyduğumuz sesle hemen tezgahtan aşağı indim. Az kalsınki dedesi bizi basacaktı. İyiki görmemişti
"Çocuklar ben gözlüğümü bulamadım burdamı bırakmışım?"
Eteğime çeki düzen verip masanın üzerine baktım ve burdaymış. Hemen alıp gözlüğü verdim. Tabii ki o gider gitmez Jiminin omzuna birini geçirmiştim.
"Sana söyledim değilmi sakin dur. Yaa görseydi deden o zaman ne olacaktı"
"Endişelenme güzelim. Dedem görse bile bana kızardı çünki beni iyi tanıyor. Sakin duramadığımı anlayacaktı"
Hele şuna bak birde göz kırpıyor.
"O zaman ben hazırlanıp geleyim işe gidelim"
"Bekliyor olucağım Seri"
Bir süre sonra Hazırlanıp aşağı indim.
Jimin dönüp bakarak gülümsemişti. Gülümsemesi beni benden alıyordu zaten. Hemen hızlanarak yanına vardım."Haydi gidelim Jimin"
"Seri öyle gülümsememe bakma. Bu ne etek bunun kalan kısmı nerde. Ama kızmıyorum çünki bu gün çalışmayacağız zaten. Sadece bizimkilere nişan olayını söyleyip hazırlıklara başlarız tamammı?"
"Peki"
~
Şirketin önüne vardığımızda arabadan iner inmez Jimin kolunu uzatmıştı. Anlaşıldı koluna girmemi istiyordu. Tabiiki de ikiletmedim.
İçeri girer girmez tüm gözler üstümüzdeydi. Asansörele yukarıya çıkıp toplantı odasının önünde durduk. Herkes burdaydı.
"Hazırmısın Seri"
Elimi tutarak kendi eline kenetlemişti.
"Her zaman"
Kapıyı açarak el ele içeri girmiştik.
Herkes wtf bakışları atıyordu. Jiminle her zaman tanıtım yaptığımız monitörün önüme geçtik.
Jm: " Size bir şey söylemek istiyoruz. Yani bence bilmeniz gerek. Biz Seriyle nişanlanacağız"
Hayoung: " Ne delirdinmi Jimin?"
Yoongi: " Gerçektenmi sizin adınıza sevindim. Mutlu olun"
Al işte bay gıcık Namjoonda burdaymış.
Nj: " Demek o yüzden hep beni yumrukluyordun"
Dediği şeyle herkes bize bakmıştı.
Yg: " Jimin seni neden yumruklasınki?"
Şimdi ne yapacağız? Ah şu çocuk.
Nj:" Boş ver şu an önemli olay var değilmi. Mutlu olun"
Diyerek kalkıp odadan çıkmıştı. Buda neydi şimdi. Kime bunun tripi ama iyiki bir şey söylememişti.Jimindeki rahatlıktan bende istiyorummmm😏
Acaba Namjoon neden öyle yaptı😉
YOU ARE READING
Contract || Sözleşme
FanfictionHikayede #yetişkiniçerikli kısımlar vardır. Yaşı küçük olanlar lütfen okumasın? Tamamlandı.... "Yoksa hiç bir şeyi hatırlamıyormusun? Halbuki dün çok istekli görünüyordun" İsteklimi ? Ne demeye çalışıyor bu çocuk. "Ne demeye çalışıyorsunuz Bay Park...