Contract || Sözleşme

♡98Bölüm♡

Tam üç hafta geçmişti. İkiside tutuklanmıştı ama sanırım Jiminin babasının başı orda da derde girmişti ve bu hiçbirimizin umrunda değildi.

Bense ara-sira gidip babama giyecek birşeyler götürüyordum. Aslında bu işin bahanesiydi sadece iyi olduğunu görmek istiyordum.

Babasının yokluğundan sonra Jimin gazetecilere açıklama yapmış ve artık şirketin tek sahibi olduğunu söylemişti.

Bense yeniden şirkete dönerek herşeyi eski haline getirmek için çok uğraşmıştım.

Jimin ve Yoongi de bana bu işte tabiki çok yardımcı olmuştu.

Artık eskisi gibi düşman olan iki şirket değil iki dost şirkettik. Şirketin başına geçerek işleri yeniden üstlenmiştim. Tabii WooBin yeniden benim çalıştığımı duyunca hemen geri dönmüştü.

Jaeride Amerikaya dönmekten vazgeçmiş WooBinle birlikte onun danışmanı olarak burada çalışmaya karar vermişti.

William........ah doğruyu söylemek gerekirse ondan haberim bile yoktu.

Ama bu süreç içerisinde aramış ve yaptıkları için pişman olduğunu söylemişti.

Onunla geçen kaç yıllık arkadaşlığımız hatrına affettiğimi ancak onunla görüşmek istemediği söylemiştim.

İyiki anlayışla karşılamış ve bir daha karşıma çıkmayacağını demişti.

Vee bizim saklı aşıklar Eunji ve Namjoon hepimizden önce davranıp nişanlanmıştılar.

Tabii Hayoungla Yoongininde onlardan kalır yanı yoktu.

Gerçekten Yoongi ona herşey unutturmuştu. İkiside çok mutluydu bunu aşk dolu gözleriden anlaya biliyordum.

Bizmi biz hala.........

"Heyyy uykucu kalkmayacakmısın? Koskoca şirket yöneticisi hala bebek gibi davranıyor"

"Biraz daha Seri"

"Bak kalkmazsan üstüne çıkarım Jimin"

"Öylemi ahh kesinlikle kalkmayacağım. Haydi çık lütfen"

"Yah iyice utanmaz oldun ama haa. Ben gidiyorum"

"Seri?"

"Hı? Sen gözleri kapalımı konuşuyorsun?"

"1 hayır. 2 bugün iş yok"

"Nasıl yok?"

"İşte bugün gitmeyecğiz. Başka planlarım var. Git hazırlan ve 2 saat sonra şu eve yakın park varya oraya gel tamammı?"

"Ne yani beni götürmek yerine birde ayağına mı çağırıyorsun"

"Benim öyle birşey yapmayacağımı biliyorsun. Mızmızlanmada kabul et"

"Bana diyene bak sabahtan beri şu yataktan çıkmamak için nerdeyse yorganla ve benimle savaş yaptın"

"Çıkmıyorum çünki çıkarsam bu güzel kaslarım karşısında kendini kaybede bilirsin"

Elimi alnına koyarak gözlerimi devirdim.

"Eee senin ateşinde yok. Ne yedin yaa sen bu haldesin.

Buldum ..... sen kafayı yemişsin"

"Lütfen bir daha böyle şaka yapma Seri"

"Ne şakası yaa çık hadi"

"Benden günah gitti"

Yerinde kımıldanarak doğruldu. Etrafı minik gözleriyle inceleyip gülümseyerek yorganla birlikte kalktı.

"Hey neden gülüyorsun ve ayrıca şu yorgandan ayrılamıyormusun? Bırak artık şunu"