Bölüm 129: Yalnız Bir Avcı (2)

628 96 8
                                    

"Kayganlaşmış Aura 1. Evre!"

WHOOOOOSSSHH!!!!

Aniden Milius hava da savurduğu kılıçları ile beraber dengesini kaybetti ve ters döndü. Arkhes'in çevresinde ki yerçekimi yavaşça kaymaya başladı. Milius da havada kayarken acının gücü Arkhes'e baskı yapan tek şeydi.

Fakat Milius döndüğünde dikkatini kaybetti ve bir anlığına bir boşluk oluştu.

Arkhes hava da sanki basabileceği bir şey varmış gibi adımlar attı ve Milius'un yanında belirip elinin arkasıyla onun sırtına vurdu. Hareketleri çok hızlıydı ve çok akışkandı.

Bu vuruş inanılmaz bir hıza sahipti. Milius öylece toprağa çakıldı.

Ian öksürdü. Ağzından kanlar çıkarken nefes almaya çalıştı. Yaraları bir kez daha ortaya çıkıyordu.

Normal bir durumda Arkhes'in Yerçekiminin gücünü engellemesi imkansızdı. Hatta yeni sahip olduğu Kayganlaşmış Aura ile bile yer çekimini engellemesi normal bir durumda imkansızdı.

'Onun yeteneği bir Lord yeteneğine mi evrildi?!'

Milius düşüncesinde haklıydı. Arkhes'in Kayganlaşmış Bedeni bir isimsiz yetenekten Lord yeteneğine evrilmişti. Ve bu yetenek, 7 Element Avcısı yeteneğinden bir parça almış olduğundan dolayı 7 Elemente karşı doğal bir üstünlüğe sahipti.

Yani Kayganlaşmış Aura tıpkı 7 Element Avcısı yeteneğinin yaptığı gibi Yerçekimini, yani Yeryüzünün bir altdalını bastırmıştı. Ve Yerçekiminden de kaymayı başarmıştı.

Ve Milius ve Ian için daha kötüsü şu anki durumda Arkhes'in Boşluk Akışı tamamen farklı bir seviyeye ulaşmıştı. Kayganlaşmış Aura sayesinde Boşluk Akışını normalde bilmeseydi bile Boşluk Akışı yapabilirdi. Şimdi Boşluk Akışını bilirken bu dövüş sanatının zirvesine ulaşmıştı.

Öyle ki Arkhes şimdi boşlukta zıplayarak kısa süreliğine hava da süzülebiliyordu.

Boşluk Akışını ayaklarında kullanabilmek için eskiden büyük bir uğraş vermesi gerekiyordu fakat şimdi bütün aurasını etrafa dağıtarak bunu yapabiliyordu.

Ve artık Arkhes sadece kendini hızlandırmıyor, aura yardımı ile rakibini de yavaşlatabiliyordu.

Arkhes aşağı doğru süzüldü ve yere doğru indi. Milius üzerinde ki kaya parçasını kaldırırken körlüğün verdiği dezavantajdan dolayı Arkhes'e karşı savaşmanın zorluğunu fark ediyordu. Fakat yine de savaşacaktı.

Arkhes elini göğsüne attı ve yaralarla kaplı göğsüne bir elini attı. Derin bir nefes aldı ve gözünü kapattı. Çok fazla kanlı yarası vardı. Bekledikçe düşüp bayılacak gibi hissediyordu. Yaraları çoktan bir insanın ulaşabileceği sınıra ulaşmıştı.

Yine de Arkhes devam edebileceğine inanıyordu. Burada onları öldürerek geri dönecek ve Avcılar Loncasının yeni Lonca Ustası olacaktı.

En güçlü olma yolunda bir adım daha ileri atacaktı.

Arkhes elini uzattı ve kılıcı eline doğru havada uçarak geldi.

"Başlayalım Milius."

Milius Acıyı Arkhes'e odakladı. Ve kılıçlarını birbirine vurup çınlattı. Ardından bacaklarını gerdi ve damarlar ortaya çıktı.

Bir sonraki anda tüm gücüyle kendini ileri itti.

GÜÜÜMMM!!!!

Milius'un arkasında ki toprak metrelerce havaya uçtu. Milius ise hızla Arkhes'e doğru uçarak hareket ediyordu.

7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin