Bölüm 16: İmparator

1.6K 203 12
                                    

Zaman hızla geçerken 15 maç çoktan yapılmıştı ama herhangi etkileyici bir olay olmamıştı. Kraliyet ailesi yüzlerinde ki gülümseme ile dövüşleri izlese de bir salak bile onların ne kadar sıkılmış olduğunu anlayabilirdi.

"Abe Mill VS Aida Futsu"

Sıradaki dövüş açıklandığı anda Kraliyet ailesi neler olacağını izlemek için kendini toparladı. Aynı zamanda seyirciler de kendine geldi. Aida tanınan biriydi ve gerçek gücünü gösterme ihtimali her dövüşte artıyordu.

Aida ve Abe sahanın uçlarına geçerken Aida çok sakin olsa da Abe yumruklarını sıkmıştı. Kazanmak için herşeyini vermeye hazır görünüyordu.

"Başla!!"

Savaş başladığı anda iki tarafta birbirlerine doğru koşmaya başladı. Aida ne kadar muhteşem bir hıza sahip olsa da saha 10 km idi. Biraz uğraşmadan bu kadar büyük bir mesafeyi kat edemezdi.

Kısa bir süre geçmişti ki sonunda Aida Abe'nin önüne varmıştı. Abe yumruğunu Aida'ya savururken bileklerinden metalimsi bir alışım yumruklarını sardı. Bu güç Dönüşüm Vücuduna benzese de bundan çok daha farklı bir yetenek olduğu metalimsi alışımın açılımından belli oluyordu.

Yumruğu tam Aida'nın yüzüne çarpacağı sırada Aida bir anda yere atladı ve saldırıdan kurtuldu. Ardından yine ayağa kalkarken Abe'nin yüzüne vurdu.

Abe yediği darbe ile 10 metre geriye uçtu. Ellerini alışım ile kaplayabilse de bu vücudunun her bölgesi için geçerli değildi. İşte bu yüzden Dönüşüm Vücudu ile aynı değildi.

Abe yere düştüğünde vücudu yenilemeye başladı ama Aida hızlıydı. İyileşme hızı onun hareket hızı ile bir değildi. Aniden yerinden fırlarken elleri ile Abe'nin kafasını tuttu ve bedeninden ayırdı.

Abe'nin kafasından fışkıran kan sahaya boşalırken insanlar gördükleri sahneyle korkuya kapılmıştı. Küçük çocukların gözleri gördükleri şeyle kocaman açılmıştı. Ölümün ne demek olduğunu bilen çocuklar için bu sahne vahşet iken daha ölümün ne demek olduğunu bilmeyen çocuklar için bu sahne gerçekten öğretici bir sahne olmuştu.

Yine de aileler hemen çocuklarının gözlerini kapattı. Kendileri de dehşete düşse de bundan çocuklarının da faydalanmasına izin veremezlerdi.

Aida, Abe'nin kanının yüzüne fışkırdıığını hissedince hiçbir şey yapmadı. Yüzünde ki gülümsemesi ile beraber alandan uzaklaştı. Sahadan çıktıktan sonra ise yüzünde ki kanı yalayıp yuttu ama kanı yutmasının ardından biraz ilerisinden etkileyici bir ses geldi.

"İşte sen busun Aida. Siz tamamen busunuz. Kan için her şeyi yaparsınız."

Aida sesin geldiği yöne bakarken Daniel'i gördü. Yüzünde iğrenir gibi bir bakış vardı. Aida ise ona aptala bakar gibi baktı.

"Bunu bana sen mi söylüyorsun? Sizin gibi vahşi insanların konuşmaması gerekiyor! Öldürmeden yapamayan yaratıklar! En azından biz bunu yaşamak için yapıyoruz! Peki ya siz?"

"Biz en azından normal insanlara bu laneti vermiyoruz. Sizin yaptığınız gibi. Evet bizden fazlasınız ama bunun tek nedeni normal insanları da kendiniz gibi yapmanız. Bizim de böyle bir yeteneğimiz olsa da biz asla bu laneti birilerine vermek için upraşmadık. Belki bunu sen yapmıyorsun ama Köken Vampirler yapıyor. Ve eninde sonunda da vampir avcıları onları yakalayacak. "Dedi Daniel. Ardından arkasına dönüp uzaklaşmaya başladı. Bir süre ilerledikten sonra adımları yavaşladı ve Milius'un yanına Gitmeden önce durdu.

" Yaptığım şeylerden gurur duymuyorum ama sende yaptığın şeyleri unutmasan iyi edersin. "

Daniel son sözlerini de söyledikten sonra uzaklaştı. Aida ise durup duvara dayandı. Vücudu korkuyla titriyordu. Ağlamamak için kendini zor tutuyor gibi görünüyordu. Hayatında ki en büyük sorun zaten az önce Daniel tarafından yüzüne vurulmuştu.

7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin