O andan bir süre sonra Mühür klanında her şeyden habersiz Milius oturmuş karşısındaki eski Aris İmparatorluğunun Koruyucusunu izliyordu. Bu adam 15 sene önce diğer Koruyucular ile beraber Uzay ve Zamanın Efendisi olan Linux ile savaşmıştı. O zamanlar onlar kaybetmişti. Linux güçlüydü ve yapabildikleri tek şey Linux'u mühürlemekti ve bu da Mhre'ye yeşil saçlı bir adamın söylediği bir şeydi. Mhre o zamanlar kesinlikle böyle birini dinlemezdi fakat adamın açıklamaları ile onlara yardım etmek istediğini anladı. Mhre o günden sonra yıllar yılı sürecek bir mührü Linux'un üzerinde kullandı.
Ve de kimsenin bilmediği Kiria'nın Linux'a yaptıkları vardı. Kiria denen adam Linux'un hayatı boyunca Matui'den bile daha fazla korktuğu biriydi.
"Bize şehrin nasıl bu hale düştüğünü anlatabilir misiniz?"
Bunu söyleyen kişi Friza'ydı. Bu adamın kim olduğunu duyduktan sonra ona karşı saygılı olması gerektiğini öğrenmişti. Ve sadece o da değil. Bu adam Mühür Klanının Lideriydi. Her şekilde ona karşı saygılı olmak zorundaydı aslında.
Mhre yaşlı yüzüyle gülümsedi ve başını salladı.
"Her şeyi en başından anlatmam daha doğru olmaz mı? Hem Luis, hem de Milius bu şekilde gerçekleri öğrenmiş olur."
Evet, bu yaşlı Mhre'nin önerisiydi. Yaşlı adamın isteğine karşı çıkmak istemedikleri için değil. Daha çok bu iki gencin de Hayalet Şehirden çok, o gün neler olduğu hakkında soruları vardı.
Hem Luis hem de Milius Uzay ve Zamanın Hükümdarı hakkında. Yani Hain Prens Linux hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.
"Linux bizim arkadaşımızdı. Bir Prens olmasına rağmen hiçbir zaman bize kibirle yaklaşmadı ve statüsü ile bizi kendinden üstün görmedi. Tabii ki arada ki statü farkını unutmamıştık. Ne de olsa o bir Prensti ve bizim ünvanımız ondan aşağıdaydı. O rahat davranıp bize arkadaşça davrandı ve biz de ona saygıyla yaklaştık ve kendimizi şanslı hissettik. Çünkü Aris İmparatorluğunda her Prens bu şekilde eğitilirdi."
" Doğduğunuzda sizi koruyan insanlar vardı. Siz zayıfken sizi koruyanları onlar zayıfken siz koruyun. Aris İmparatorluğunun prenslerine ilk öğretilen şey buydu. "
Ve Mhre'nin karşısında iki Prens vardı şimdi. İkisi de onun anlattığı terime uyuyordu aslında. Onlar bir eğitim görmemiş olsa da kibirli davrandıkları zaman bu statülerinden dolayı değildi. Güçlerinden dolayıydı.
Özellikle Milius. O çok kibirli birisi olarak görülse bile Soylu Savaş Formasyonu etkinliğinde bütün dahileri ayakları altına alarak aslında neden kibirli olduğunu göstermişti.
"Linux ve Prens Julian ikiz kardeşlerdir. İkisi de doğdukları zaman aynı yeteneğe sahip olarak doğsa da kişilikleri farklıydı. Bu onların savaş gücü bakımından aralarında fark açılmasına sebep olan asıl etkendi."
"Prens Julian korkusuzdu ve ailesine çok önem veren biriydi. Adını gizleyerek orduya katıldı ve teker teker ordunun basamaklarında yukarı çıktı. Ardından büyük babası bir Ünvan hırsızı tarafından öldürüldüğünde onun peşine düştü ve onu öldürerek bir Efendi Aşamasında biri oldu. "
Bu kısım Milius'a babası tarafından anlatılmıştı. Milius bunun da bir yalan olduğunu düşünmüştü. Demek ki gerçekmiş.
" Bu Linux ve Prens Julian arasında ki boşluğun genişlemesini sağlayan ve belki de Linux'un Prens Julian'ı kıskanmasına sebep olan ilk şeydi. "
Mhre öne çıktı ve daha fazla onlara basit şeylerden söz etmemeye başladı. Asıl konuya girmek daha iyiydi. Bu çocuklar daha toydu. Onlara karşı Linux'un geçmişini anlatmak faydasızdı. Eğer onunla karşılaşacak olsalar anında Linux'u öldürmek isteyecekler. Mhre onların genç olduğunu farkına vardı. Yaşlı gözlerini onlara dikti ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
FantastikBir Efsanenin Doğuşu 7 BÜYÜK GÜÇ serisinin ilk kitabı KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ sizi bekliyor. ~~~~~~~~~~ İnsanlar gariptir. Onlar hiçbir zaman hayatlarından memnun olmadı. Kitaplarda, masallarda ve hikayelerde anlatılan kahramanl...