Millet yorum yapın ya. Yorumlar baya azladı sadece okuyup geçmeyin.
Milius sahanın ortasında bir İmparator gibi dururken bütün gözler onun üzerindeydi. Milius'un ağzından çıkan sözler, çevresinde ki aura, üzerinde ki pelerin...... Bunların hepsi bir şeyi gösteriyordu.
Nesus duvara çakılmıştı ve bu dövüş bitmişti. Ian Yeryüzünün Efendisi olduğunu gösterdiğinde bile böyle bir güç gösterisi yapmamıştı. Karanlığın Efendisi inanılmaz bir güce sahiplik yapıyordu ve şimdi o Yarı Finallere kalmıştı. Milius'un yüzünde ve çehresinde canavar gibi bir aura yayılıyordu. Milius artık soğuk bakmıyordu. Şeytani bir gülümseme ile herkesi katledecek gibi görünüyordu ama bekleneni yapmadı ve aurasını çekip sahayı terk etti. Bedeninde dalgalanan siyah Cübbeyi gören herkes aptallığına küfür ediyordu. Milius turnuvaya katıldığı zaman açık açık kim olduğunu göstermişti fakat herkes onun kim olduğunu yeni anlıyordu.
İmparatorluk Balkonu ise daha da bir şoktaydı. Küçük Prens Peter........ Aslında Karanlığın Efendisiydi. Daniel'in neye güvendiği ve Julian'ın oğluna neden bu kadar güvendiği anlaşılabiliyordu.
"Peki ama..... O yüzünde ki ifade ne öyle?"
İmparator Aries konuştuğunda iki oğlu ve prenses de Milius'un gözlerine baktı. O mor gözler artık bir vahşet görmek istiyordu. Sanki Milius kontrolünü kaybetmişti ama aynı zamanda kontrolü elinde gibi görünüyordu. Daha da farklı olarak şimdi bambaşka birisiydi.
"Bende bakmak istiyorum! Büyükbaba bırak beni!!"
Küçük Prenses Elizabeth de onların neye baktığını görmek istiyordu fakat Milius'un şu anki bakışları Elizabeth'in Milius hakkında olan düşüncelerini değiştirebilirdi. Bu ise Milius'un düzeldikten sonra üzülmesine sebep olurdu ve iki torununun da üzgün olması onun da üzülmesine sebep olurdu.
Milius geri Katılımcıların olduğu yere geçti ve bir Şifacı ekibi sahaya inip Nesus'u aldı ardından da diğerlerine olduğu gibi onu da Şifahaneye götürdüler.
Seyirciler hala ayılmamıştı. Milius'dan yayılan Şeytani aura herkesin zihnini etkilemişti. Aynı zamanda 7 Büyük Güçden 3. Kişi ortaya çıkmıştı ve şimdi onun gücünü görüyorlardı. Milius....... Tam bir Şeytana benziyordu!
Yönetici sonunda kendine geldiğinde artık Turnuvaya devam etmesi gerektiğini hatırladı ve devam etti. Katılımcı kulübesinde sadece 3 kişi kalmıştı.
"Çeyrek Finallerin 3. Maçı sonlanmıştır!!! Kazanan Milius Peter Aris!!!"
"Şimdi Çeyrek Finallerin son Dövüşü ile devam ediyoruz!!! Karşınızda Aida Futsu VS Daniel Burma!!!"
Aida öncelikle Milius'a bir bakış attı fakat Milius'un saçları Mor renginde kalmışken aynı şekilde ruh hali de aynı kalmıştı. Sadece ileri bakıyordu ve hiçbir şey düşünmüyor gibi görünüyordu. Yüzündeki gülümseme silinmişti ve mutlak bir ciddiyet yerini almıştı.
Daniel ise çok daha farklıydı. Düşünceli görünüyordu. Hatta en başta sahaya çıkması gerektiğini bile unutmuştu fakat kısa bir süre sonra ayağa kalktı ve sahaya doğru ilerledi. Milius'a bir bakış attığında ise yüzünde üzgün bir ifade oluşmuştu.
'Neden Cübbenin gerçek özelliğini anlatmadın Peter?'
Daniel ve Aida karşı karşıya geçti ve birbirlerine selam verdiler fakat ikisinin bakışları da şiddetli, ikisinin bakışları da kan arzusu ile doluydu. Bu dövüş çok daha farklıydı! Bu dövüş Vampirler ve Kurtlar arasında ki savaştı!
Dövüş başladı ve Hem Aida Hem de Daniel ortaya doğru inanılmaz bir hızda koşmaya başladı. Kimsenin beklemediği ise Daniel'in hızının Aida'ya eşit olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
FantasyBir Efsanenin Doğuşu 7 BÜYÜK GÜÇ serisinin ilk kitabı KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ sizi bekliyor. ~~~~~~~~~~ İnsanlar gariptir. Onlar hiçbir zaman hayatlarından memnun olmadı. Kitaplarda, masallarda ve hikayelerde anlatılan kahramanl...