Günler yavaş yavaş ilerliyordu ve bu zamanda da Milius'un neler yaptığı iyice duyulmuştu. Bundan itibaren Eria Turnuvasında olanların sadece bir söylenti olmadığı da ortaya çıkmış oldu. Bazı insanlar onun 7 Büyük Güç ile katılacağını düşünüyordu. Ne de olsa o 7 Büyük Güce üyeydi.
Herkes kendilerini güçlendirmeye başlamıştı. O sırada 4. Büyük Prens içinden Jasper İmparatorluk salonunda yürüyordu. Bu yıl Milius'un da turnuvaya katılacak olması onu sevindirmişti. En sonunda bu sorunu ortadan kaldırıp rahatlayabilirdi.
Hem de bu yıl için o kadar uğraşmışken böyle bir sürpriz at onu bile korkutmuştu ama hala Milius'un gücünden emin değildi. Milius'un gözü..... O gerçekten güçlü olabilirdi fakat Milius onun gücünün ne kadarını kullanabiliyordu?
Tabii ki Jasper Taosal Biyolojik Gözleri hiç görmediğinden Milius'un onu bütün gücüyle kullanabileceğin bilmiyordu.
Taosal Biyolojik Yetenekler, sahibine tamamen bağlıydı. Bu yüzden bu yeteneklerin kullanımı tamamen açıktı. Tabii ki kullanabilmek için de üzerine tecrübe gerekliydi.
Ama bunlar Jasper tarafından bilinmiyordu ve bu yüzden gizli kaldı.
O sırada altın sarısı saçlara sahip bir erkek Jasper'ın önünde belirdi ve anında başını eğdi. Onun aurası da saçları gibiydi ve üzerinde gümüş ve altın alışımlı bir zırh vardı. Ya da bu renkte bir zırh...
"Qasım ustasını selamlar..."
Gerçekten böyle bir gencin böyle bir aura yayması korkutucuydu. O Aydınlığın Efendisi olmadığından emin olmuştu fakat onun yeteneği buna ihtiyaç duymuyordu zaten. O Saf Yang Gücüne sahip bir erkekti.
Saf Yang genellikle erkeklerde olurdu zaten. Yine de bir insanda direk Yin ve Yang enerjisinin bulunması nadirdi. Ve Saf Yang bulunması daha da nadirdi. Milius'un gücünün Saf Yang olması ise imkansızdı. Çünkü Yin ve Yang bir düzen içerisinde dolanıyordu. Ve enerjiler aralarda kaçarak birbirilerine karışabilirdi. Bu sorun sadece Yin-Yang gücünün ileri evrelerinde düzelebilirdi. Belki de sadece Hükümdarı aştıktan belki de daha ilerisinde....
"Güzel... Qasım bir kez daha atılım yapmışsın, harika!"
Jasper Qasım'ın bir kere daha atılım yaptığını görünce daha da mutlu oldu. Gerçekten Qasım'ın yeteneği onun önceki halini aşıyordu. Bu onu mutlu etti. Qasım onun öğrencisiydi. Onu temsil ediyordu.
Ama dürüst olmak gerekirse Qasım o sırada pek de rahat görünmüyordu. Bir şey içini kemiriyor gibiydi. Ve Jasper da bunun nedenini biliyordu.
"Peter artık bizimle ve İmparatorluk ailesini birinin temsil etmesine gerek kalmadı."
Jasper konuştu ve Qasım'ın düşündüklerini dışa vurdu. Qasım ise utanmıştı.
"Ama Sen benim öğrencimsin Qasım. İmparatorluk Ailesinin değil. İmparatorluk Ailesinin bu sefer birisi ile turnuvaya katılmasını istesem bile gerek kalmadığına göre beni temsil edebilirsin. Ya da doğrudan kendini temsil et. Ve İmparatorlukta bir makamın olsun. "
Bu genellikle büyük Klanların kurucularının doğuş hikayesi olurdu ama Jasper ve Qasım bunu fark etmemişti. Böyle bir şeyin olmuş olması ise sadece onları güldürürdü.
Qasım heyecan ile başını salladı ve kendine Soylu Savaş Formasyonunu kazanacağına dair söz verdi.
" Peki hava durumundaki değişiklikler? Sonuçlar nasıl?"
Qasım hemen kendine geldi ve asıl geliş amacını gerçekleştirmek için dikleşti. Artık daha iyi hissediyordu.
"Hala aynı. Yaklaşık 1 Ay içinde bitebilirmiş. Sıradan halkın iyiliği için Soylu Savaş Formasyonunu ertelememiz gerekebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
FantasíaBir Efsanenin Doğuşu 7 BÜYÜK GÜÇ serisinin ilk kitabı KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ sizi bekliyor. ~~~~~~~~~~ İnsanlar gariptir. Onlar hiçbir zaman hayatlarından memnun olmadı. Kitaplarda, masallarda ve hikayelerde anlatılan kahramanl...