7 BÜYÜK GÜÇ : KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ

Bölüm 35: Kumların Arasındaki Saklı Güç

Cehennemin 7 Kapısı Özel bir teknik değildi. Ama bu tekniği kullanabilmek için özel gereklilikler gerekiyordu. Wu Liu Meridyenlerine Ki Dokunuşu yaparak onları kısa süreliğine açmış ve 7 Kapının Gücünü bedeninde toplamıştı. Ama bunu sadece Uzman Ki Sanatı 6. Evreye geçince başarabilmişti. 6. Evrede bile bu tekniği kullanmak riskliydi. Wu Liu'nun Meridyenlerine gönderdiği Ki sadece 6. Evrenin gücüne ulaştığında kullanılabilirdi fakat Wu Liu'nun yaptığı yine de çok tehlikeli olmasının sebebi Wu Liu'nun 6. Evreye yeni geçmiş olmasıydı.

Aslında Milius da bu tekniği kullanabilirdi fakat Milius'un damarlarına gönderebileceği bir enerji yoktu. Karanlığın ve Aydınlığın enerjileri Meridyenler için fazlasıyla tehlikeliydi. Yine de Milius Aşılmış Beden de 9. Evreye ulaştığında bunun için bir yol bulabilirdi. O zaman 7 kapıyı tüm potansiyeli ile açabilirdi.

Wu Liu parlayan beyaz gözleri ile Ian'a baktı. Gözlerinde ufak kırmızı parçalar görülüp kayboluyordu. Bu tekniğin tüm gücünün ortaya çıkmadığının belirtilerinden biriydi.

Wu Liu bir anda olduğu yerden kayboldu ve Ian'ın önünde belirdi. Hiç beklemeden bacaklarını gerdi ve Ian'ın göğsüne bir yumruk attı.

Ian Yumruğun etkisi ile hava da uçarken daha ne olduğunun bile farkına varamamıştı. Aynı şekilde seyirciler de öyleydi. Kimse Wu Liu'nun bir anda Cehennemin 7 Kapısını açmasını beklemiyordu.

Ian'ın bedeni Atenium Zırhı ile kaplıydı. Bu yüzden yumruğun gücü zayıflamıştı fakat yumruk hala çok güçlüydü. Ian havaya uçtuğunda bir kaç kemiğinin kırıldığını hissetmişti ve kumları ile kemiklerini onarmak üzereydi ki gözlerinin önünde bir çift beyaz göz belirdi.

Wu Liu yumruğunu geri çekti ve Ian'ın yüzüne geçirdi. Yumruğun etkisi, bir ses patlamasına sebep olmuştu fakat Ian'ın yeryüzüne bir meteor gibi düşüşü daha etkileyici bir sahneydi. Toprak parçalanmış ve arenanın ortasında bir krater açılmıştı.

'Burada kayıp mı edeceğim?'

'Sözümüzü yerine getireceğimi söylemiştim!'

'Burada yenilemem!!'

'Kaybetmeyeceğim!!!'

Ian Wu Liu'dan biraz daha farklıydı. O en iyi olmayı öylesine istemiyordu. Ian Milius'a benziyordu. Hem de gerektiğinden fazla...

"Atenium Metali 5. Evre!! Sannin'in Kumları 5. Evre!!! Sannin'in Atenium Bedeni!!! "

Ian anında yerinden fırlarken bedeninde ki kırık kemikler düzelmeye başladı. Zırhı tenine yapışırken Ateniumdan kum parçaları çıkıyordu.

Ian yerinden fırlasa da Wu Liu aynı ciddi ifadesine sahipti. Ian havaya fırladığı anda Wu Liu da boşluğu tekmeledi ve kendini havada Ian'a doğru itti.

İki yumruk birbirine çarptığı anda rüzgar dalgalanmaları arenanın her bir yanını sardı. Fiziksel olarak güçleri eşitti. Peki ya teknik olarak.

Wu Liu hala daha çevikti ama Ian en başından beri kafa kafaya bir savaş düşünmemişti zaten. Kol Zırhı kuma dönüp Wu Liu'nun kolunu kapladı. Aynı şekilde Wu Liu da bedenini çevir ve Ian'ın omzuna 5 parmağı ile dokundu.

ÇATTTTT!!

ÇATTTTT!!

İki çatırdama sesi arenadaki herkes tarafından duyulmuştu. Fakat ne Ian ne de Wu Liu çığlık atmadı. İkisi de dişlerini sıkarken yumrukları bir kez daha çarpıştı.

Wu Liu hava da Ian'ın başını tuttu ve Ian'ın başının üzerinden atlarken Ian'ı da yere doğru fırlattı. Ian yere fırlatılmışken kumlarını uzattı ve Wu Liu'nun sağ bacağını yakalayıp kendisi ile beraber çekti.