FİNAL

5.8K 447 390
                                    

"Herkes kendi hikayesinin baş karakteridir. Ve hikaye karakterin kalemini kırması ile biter..."

    Altı Sene Sonra...

"Baba?"

   Kızının odasındaki yerdeki oyuncakları toplayan Emre yatağın üzerinde zıplayan kızına bakarken, "Efendim babacım?" dedi.

"Baba?"

"Efendim cadı?"

    Elif, ellerini dudaklarına bastırıp kıkırdarken Emre ona  bakıp kaşlarını çattı. "Babaya oyun, ha!" dedi. Elif  hızlıca onun kucağına atlarken Emre kızını sıkıca tuttu.

   Kocaman açtığı yeşil gözleri ile babasına bakan Elif, "Baba biliyor musun? Bugün öğretmenimiz babalarımızı çizmemizi istedi. Ben de seni çizdim." dedi.

"Eminim çok güzel güzel olmuştur babacığım. Bakabilir miyim?"

   Elif babasının kucağından inip sırt çantasının içindeki resmini alıp utanarak babasına uzattı.

   Emre yere eğilip kızıyla aynı boyda durup uzattığı resim kağıdını aldı. Farklı bir şey beklemişti ama kızı kağıda rengarek bir ev çizmişti.

    Emre şaşırsada yüzüne içten bir gülümseme takındı. "Çok güzel olmuş babacığım ama burada ev var." dedi.

   Elif usulca başını sallarken ellerini arkasına saklayıp, "Evet." dedi.

"Çünkü ben seni evimize benzetiyorum."

"Neden?"

"Çünkü ben evimizi çok seviyorum. Evimizde çok güvenli oluyorum. Musmutlu oluyorum. O yüzden seni evimiz olarak çizdim. Sen de evimiz gibi  beni hep koruyorsun, baba. Sürekli mutlu ediyorsun. Canım babam!"

   Elif sıkıca babasının boynuna atlarken Emre gülümsedi. Farkında olmadan gözleri dolarken, "Ne güzel düşünmüşsün prensesim." dedi. Elif sevimli sevimli babasına bakarken babasının gamzelerine dokundu.

"Biliyor musun baba? Sen gülünce dünyamın en güzel gülen babası oluyorsun. Bu yüzden ben seni mutlu etmeyi çok seviyorum."

   Emre dolu yeşil gözleri ile kızına bakarken sol gözünden bir damla göz yaşı aktı.

"Ağlama baba. Ağlayınca gözlerin üzgün bakıyor."

   Emre hafifçe tebessüm ederken, "Nasılda annesinin kızı..." dedi.

    Kızını kucağına alan Emre, Elif'i yatağına yatırıp, "Bir sayı söyle bakalım." dedi. Elif heyecanla, "Altı!" diye bağırdı.

"Ben altı yaşındayım değil mi baba?"

   "Evet kızım." diyen Emre raftan altıncı kitabı alıp kitabı sallayarak kızının yanına oturdu.

Düşman Mahalleler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin