"Gitmek için yürek kalmak içinde cesaret gerekir..."
Derin derin nefesler alarak bir sağa bir sola giderken diğer yandan da telaşlı bir şekilde ellerimle oynuyordum.
Yan gözle karşımdaki laptopa bakıp saniyeler içinde elimle gözlerimi kapattım.
"Ay yok ben bakamayacağım. Abi sen bak tamam mı?"
Benden daha heyecanlı olan abim, "Tamam." dedi ve ekrana bakıp bekledi. Hemen yanımızda duran annem ellerini açmış dua ederken babam abim gibi ekrana bakıyordu.
"Ya yerleşemediysem? Ne yapacağım?"
"Üzülme kızım. Çalışır seneye tekrar şansını denersin. Sonunda ölüm yok ya."
Arkamı dönüp stresle içimden bildiğim bütün duaları okurken abim, "Girdi!" dedi ve devam etti.
"Nehir sen ne yaptın?"
Korku ile arkamı dönüp açık olan ekrana baktım. Saniyeler içinde yüzümde bir gülümseme oluşurken çığlığı basmam bir oldu.
"Kazandım!"
Şaşkın şaşkın ekrana bakan annem benim gibi odanın içinde dans etmeye başlarken heyecandan elim ayağım titriyordu.
Kazandın kızım! Başardın...
"Boğaziçi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü mü? Kızım sen mükemmelsin!"
Gülerek bana sarılan abime karşılık verirken annem ve babamda bana sarılıp gülümsedi.
Heyecandan ağlayan annem, "Ay Vural!" diyerek aramızdaki sessizliği bozdu.
"Şehir dışına göndereceğim diye o kadar korkuyordum ki. Nehir'im? Annem? Sana salak dediğim günler için çok özür dilerim. Sen zehir gibi kızmışsın da ben anlamamışım. "
Heyecandan ve stresten terleyen alnımı elimin tersiyle silerken gülümsedim.
"Gerçekten başardım."
"Başardın şapşal!"
Gururla bakan ailemin gözlerindeki ifade beni daha da mutlu ederken elimi kalbime koyup derin bir nefes aldım.
"Şey..." dedim merakla bizimkilere bakarken. "Benden daha heyecanlı birine haber vermem gerek." diyerek devam ettim. Hafifçe tebessüm eden babam gülerek omuzumu sıvazladı ve abimle birlikte odadan çıktı.
"Ay Nehir! Sen Emre'yi ara bende gidip dünürümü arayıp akşam bize davet edeyim. Ay çok heyecanlandım."
Heyecanla kafamı sallayıp gülümsedim ve telaşla odamdan çıkan annemi izledim. Odamın kapısı kapandığı an titreyen ellerimle telefonumdan yeşil gözlü prensimi aradım.
Önce derin bir nefes aldım sonrada çalan telefonu açması için bekledim.
"Efendim güzelim?"
Yeşil gözlümün sesiyle hafif bir tebessüm edip, "Sonuçlar açıklandı. " dedim. Kaç gündür benden fazla heyecanlı olan prensim aniden küfür etti.
"Siktir! Kahveyi döktüm."
"İyi misin?"
"Beni boşver Nehir'im. Sen sonucu söyle."
Ses tonundaki yarı sinir yarı telaş beni güldürdü. Elimle önüme gelen saçlarımı geriye itip gülümsedim.
"Boğaziçi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Mahalleler
أدب نسائيİki düşman mahalle. Lodos ve Samyeli. İki düşman mahallenin iki ayrı reisi. İnsanlara göre sıradan bir şey gibi gelsede onlara göre reislik yürek meselesiydi. Düşman iki mahalle olsalar da hiçbiri düşman olmayı zerre istemiyordu. Fakat onl...